21. yüzyılda yaşamımızın her alanını etkileyen bir sürece girilmiştir. Dünyamız da her alandaki beklentilerde değişim göstermiştir. Bu değişim küresel ölçekte tüm ülkeleri çok yönlü değişme götürmüştür. Küreselleşme adı verilen süreçte “değişme” ve “gelişme” kavramları uygulanır olmuştur. Küreselleşmenin ülkeler arası ekonomik ve siyasi alanlarda etkileri çok büyüktür. Nüfusun artması ile birlikte değişen dünyanın yapısı, ülkelerin yapılarında da değişikliklerin olmasını beraberinde getirmiştir. Göçler başlamış. Böylece küresel dünyanın gerekliliklerini yerine getirmek için ülkeler yeni uygulamalara başlamışlardır. Uluslar ve çokuluslu yapılar bir araya gelerek yeni coğrafi sınırların kaldırılmasıyla dünyanın giderek küresel bir köy haline gelmesine sebep olunacağını hesaplayıp bir takım değişiklikler yapmaya yönelmişlerdir. En önemli faktörlerden biri gittikçe artan teknolojik gelişmelerdir. Teknoloji yardımıyla ülkeler artık dünyadaki gelişmeleri daha yakından takip ederek kendi ülkelerini koruma adına yenilikler uyarlayabilmektedirler. Neye karşı koruma? Demografik yapının zarar görmesi riskine karşı. Değişim, dönüşüm ve gelişim tek taraflı değildir sonucuna varılmıştır. Son yıllarda ülkenin kimliği, ülkenin kültürü, ülkenin itibarı kavramları giderek önem kazanmaktadır. Tüm dünya üzerindeki küresel güç hareketliliğini izleyen gözleyen ülkeler yeni yasalar geliştirmişlerdir. Ülkeler sadece kendilerini tanıtmak, ekonomik göstergelerin sunmak yerine kendi toplumsal konularında da doğru yaptıklarını rahatlıkla paylaşmaktadırlar. Çünkü artık sadece kaliteli siyaset ya da politika yetmemektedir. Ülkeler nasıl farklılaştığını tüm dünyaya ve geleceğe nasıl baktığını da göstermektedir. Bu sebeple ülke yöneticilerinin sorumluluk kavramı konusunda yaptıkları faaliyetler giderek çok önemli olmaya başlamıştır. Dünyaya karşı sorumluluk bilincinin artması hem ülkeler için hem toplulukların kültürel ve demografik yapılarının zarar görmemesi açısından faydalı olacaktır. Bundan 20 yıl öncesine kadar tüm dünyadaki yapılaşma çok farklı boyuttaydı. Günümüzde tüm dünyada başlayan göç hareketi endişe ve kaygıların oluşmasına neden oldu. Aslında bir bakıma kültürler göç ediyor da diyebiliriz.