Dilekler bir hiçlikten çıkar. Arzulanana uzanan ışıklı bir yolda ilerler. Dilekler temel kuvvettir ve hayata dair her şeyi aktive eder. Arzu etmek kalbin niyetidir. Bildiğimiz tüm öğretilerden üstündür her eylemi başlatan hayati ateştir. Dileklerin doğasını keşfedebilmek için hayal gücü ve inançlar önemli rol oynar ancak fiziksel dünyanın kısıtlamaları ötesinde altın renkli yüreğin ışığına ihtiyaç vardır. Işığın niyete uyup uyumadığını da hissetmek gerekir. İşte tam bu hassas an dileğin kendini yüceltme duygusudur.
Tüm dileklerin arzuların her şeyin kaynağı kişinin kendi potansiyelidir. Ona dokunmak için bir dilekte bulunmak gerekir. Niyetler makul ve mantıklı olmalıdır ki gerekli enerji açığa çıkabilirsin. Aslında niyet her şeyin başlangıcındaki fikri temsil eder. Arzu edilenlerin gerçek mi kurgu mu olduğunu bilmek zorunluluğu yoktur. Aranılanın nerede bulunabileceğini belirlemek zorunluluğu yoktur. Hayatımızda eksik olanı yerine koyma arzusu dilektir, niyetle hız kazanır, arzu etmekle sonuçlanır. Belki şimdi bugün şu anda yeni hedefler belirleyip yol alıp sonuca varma zamanıdır. Belki de en başta içgüdüleri ve neyi istemek gerektiği ile ilgili yanlış olanları süzmek zamanıdır. En fazla his, yayılma ve rahatlama duygusunu neler uyandırıyorsa gerçek de oradaki dilektedir, arzudadır.
Peki her niyet ve arzu dilek dilemeye değer mi? Tanımlanabilir somut dilekleri aramak gerekir. Güçlü bir şekilde niyet etmek, gerçekleştiğini arzu etmek, hayal etmek istenileni gerçekten yüceltecektir. Dileklerimizin şu anda hayatımızda ihtiyacımız olan tek şey olması ve daha iyi insan yapabilmesi de önemli, niyet etmeyle başlaması, arzuyla yol alması birbirini takip etmesi kısa, tatlı ve kolay anlaşılır olmalı.
Şimdi yapılması gereken başlamaktır.