“Mükemmel bir zekânın göstergesi, iki karşıt fikri aynı anda zihinde tutmak ve hâlâ işlevsel olabilmektir.”
F. Scott Fitzgerald
Denge ve uyumu yakalayabilmek için hayatımızdaki hatalara neden olan ikilikleri belirleyip birleştirmeyi öğrenmeliyiz. Sınırları nerede olursa olsun bildiğimiz tüm karşıtlar eşit ve dolayısıyla aynıdırlar. Hayali bir Terazimiz olsun. Bu Terazinin bir kefesine dengeyi bir kefesine de uyumu koyalım. Ağırlıkları ve önemlerinin aynı olduğunu gördüğümüzde denge ve uyumun aynı Özü yaydığını görürüz.
Kontrol altına alamadığımız herhangi bir aşırılığın karşıt aşırılık yaratacağını zaman ve hayat bize öğretecektir.
Kürelerden oluşmuş yaşam ağacını hepimiz duymuşuzdur. Bizim varoluşumuz da çemberler veya kürelerle ilgilidir. Yuvarlak bir gezegende yaşıyoruz. Hayatımızı da bir küreye benzetelim. Biz buradayız karşı tarafta yine biz varız. Çemberin kurallarına göre etkileşime girdiğimizi düşünelim. Karşıtlar kürenin iki yanında yer alır. Dairede durduğumuz yere göre karşı tarafa doğru kaçıyor olursak karşı noktamızı yakalamış oluruz. Yani Çember üzerinde bulunduğumuz noktada ilerlemeye başladığımızda karşımızdaki noktaya geliriz. Demek ki kendimizden kaçış yok. Bu karışıklık hayatın büyüsüdür her aşırılık aslında aynıdır.
Elimizdeki terazinin kefesine yerleştirdiğimiz DENGE ve UYUM tarafından yönetilen yaşam alanımızda sert dalgalanmalar yaşayacağız. İki karşıt seçenek olacak elimizde. Bu durumda olasılıklar arasından seçmek durumunda olduğumuz karar anı zor olabilir.
Elimizdeki DENGE ve UYUM bize tüm ikiliklerin yanılsama olduğunu gösterecektir. Her iki seçenek de bizim için değerlidir. Unutmayalım.