Sosyal sorumluluğun evrensel bir kavram olduğunu pek çok çevreler iyi bilirler. Bu kavram ihtiyacı olan insanların tamamına uygulanabilir. Buna bir sistem diyecek olursak temel kaynaklar, doğruluk, dürüstlük, adalet, tarafsızlık gibi ahlaki değerlerle ilgilidir. İngiliz yazar Oliver Sheldon “Yönetimin ilk sorumluluğu topluma hizmettir” demiş. Sheldon’a göre “yönetimin gelişmesi bilimsel metodların kullanımına bağlıdır ve yönetimin temel sorumluluğu toplumsaldır.” Hem iş dünyasının değişmesi ve büyümesi hem kültürel anlamda gelişim bir taraftan da sanayideki teknolojik gelişmeler daha karmaşık sorunlarla yüzyüze gelinmesine neden olmuştur. Dolayısıyla toplum da sorunlarla daha çok ilgilenmeye başlamıştır. Devletlerin hükümetlerin topluma karşı sorumlulukları doğrultusunda hedefleri olmalı ve bu hedeflere ulaşmak için gerekli gayretler gösterilip geçerli stratejiler geliştirilmelidir.
Sosyal sorumluluklarda toplumla stratejik bir iletişim süreci zorunlu olmalıdır aksi halde destek ve yardım bekleyen topluluklar yöneticilere süreklilik şansı tanımazlar.
İnsanların yaşadıkları ülkede devlet ve hükümetten bazı beklentilerinin olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Yöneticiler de toplumun gelenek görenek kural ve kanunlarına uygun davranmalı aksi takdirde uzun soluklu olmaları söz konusu olmayabilir. Bu açıdan bakılınca dünyanın neresinde olursa olsun ülke yöneticileri yaşadığı ve hizmetle mükellef olduğu topluma uygun davranış geliştirmeli. Duruma uygun felsefe ile yaşamalıdır. En önemli kavramsal davranış, şeffaf duyguları içinde barındıran, samimi, çift yönlü, ölçülebilir, sürdürülebilir ve ülkesine karşı sorumluluğunun bilincinde olan bir politika tavrını ortaya koyabilmektir.
Sonuç olarak yöneticiler, sadece toplumun en temel beklentilerini karşılamakla kalmayıp daha fazlasını yaparak topluma anlamlı, faydalı, yürekten katkılar yapmayı hedeflemelidir.
Bir ülkenin temel var olma sebebi, sanayide, tarımda, teknolojide hedeflere ulaşmak, refah düzeyini yakalayıp bolluk içinde yaşayan halkı ile birlikte büyümektir. Çünkü bütün bireyler aynı topraklarda yaşamaktadırlar.