“Ay” kelimesinin kökeninin ölçmek anlamına gelen Latince Metri kelimesi ile aynı anlamı paylaştığını ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. Ay, zamanın döngülerini belirlemek, hayatı ve zamanı ölçmek için oradadır. Diğer gök cisimleri gibi Ay’ın da zamanı anlamlandırmak için kullanılan bir kozmik saat olduğu ilgimi çekmiştir. Kadınların özel döngülerinde zamanlamayı hesap etmelerine kılavuzdur. Ay ile kendileri arasındaki bağlantıyı kadınlar fark ettiler. Güneş Dünya’nın diğer tarafına aydınlatmak üzere ufkun öbür tarafına geçtiğinde Ay onun büyülü ışığını yansıtmaya devam eder. Ay gece çöllerde rehberlik eder. Gündüz güneşin kavurucu sıcaklığında seyahat edilemez. Sahra’daki veya Arap Yarımadası’ndaki deve kervanılarına gece yol göstereni düşünün. İşte Ay’ın İslam’ın simgesi haline gelmesi bu coğrafyadandır. Arması camilerin tepesine minnet ve hayranlıkla yerleştirilmiştir. Ay takvimine göre de şu anda Üç Aylara girmiş bulunuyoruz. Dünya’nın büyüklüğünü düşünecek olursak Ay Güneş Sistemi’ndeki en büyük uydudur. Kütlesinden dolayı dünyanın eğimine katkıda bulunur, bu durum yaşamı destekleyen ılımlı mevsimleri doğurur. NASA Jet Populsion Labaratuvarı’nda Jeodinamikçi olan Bruce Bills teorisine göre ; “Ay’ın yarattığı gel gitler olmasaydı buzul çağı ile buzullar arası çağ arasındaki iklim dalgalanmaları çok daha az aşırı olurdu. Bu tür buzullaşmalar muhtemelen türleşmeyi hızlandırmaya yardımcı olan hayvan ve bitki türlerinin göçlerine neden oldu.” Richard Lathe’nin teorisine göre de; “Öncül nükleik asitlerin oluşumu 3.9 milyar yıl önce Ay’ın etkilediği hızlı gelgit döngüleri sayesinde mümkün olmuştur.” Ay, Dünya’daki yaşamın biyolojik annesidir. İhtiyacınız olanı hayatınıza almak için Ay’ın yerçekimi güçlerini kendinize çekebilirsiniz. Bilim bize Ay’ın mevsimlerden sorumlu olduğunu anlatır. Kral Süleyman “Güneşin altında her şeyin bir mevsimi vardır.” demiştir.