Gözlerime inanamadım...
Telefonumdaki mesajı okuyorum. Oğlum saat 2:09 da yazmış. Sabah uyanınca gördüm. "Anne üniversite giriş sınavı sonuçlarına baktım. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Yüksek okuluna girebiliyorsun." Allah’ım. Boğazımda kocaman bir düğüm, coşkuyla akan gözyaşları ve yüreğimde derin bir sancıyla buruk bir sevinç... Rahmetli babam gözlerimin önünde tatlı bir gülümsemeyle sanki bana bakıyor.
Ankara'da doğdum, büyüdüm. Babamın dolmuşu vardı, Aydınlıkevler Aşağıayrancı hattında çalışırdı. Dolmuşumuz arızalandı. Tamircinin benzinle silinmiş yere kaynak makinasını tutması çok büyük hataydı. Babam yanan arabanın alevlerini görünce üzüntüden, korkudan hastalandı. Bir daha düzelemedi. Karaciğeri büyümüş, aylarca iyileşemedi ben de aylarca okula gidemedim. Yandım. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi de içimde yanan alev olarak kaldı.
Hayat devam ediyor. Çalışma hayatı bir yerlere yetişmek istercesine hızla akıp gidiyordu. Kendi çapımda büyük ve akıllıca kararlar aldım. İş hayatımda kendimce başarılı oldum. Evlendim. Çok mutlu oldum. Oğlumun dünyaya gelmesiyle kendimi yeryüzünün en mutlu insanı hissettim. Anne oldum.
Yıllar geçti. Annem ve babam hayata veda ettiler. Hukuk fakültesine girebilmek için üniversite sınavlarına hazırlandım. İki ay kadar sıkı çalıştım. Evet kazandım. Puanım yeterli. Bir kez daha Hukuk Fakültesi adı yankılandı. İçimde buruk bir heyecan, mutlu bir sancı var sevgili babacığım çok istemişti çok. Sana ithaf ediyorum. Ruhun şad olsun.
Sevgili dostlarım hiçbir şey için geç kalmış değiliz. Hayat tatlı sürprizlerle dolu. İçimizdeki coşku var oldukça hayat tüm canlılığıyla devam ediyor. Hayatta güzel şeyler olacağına dair ne inancımızı güçlü tutalım. Aksi durum kendi içimizdeki tutsaklığı güçlendirir. Yaşadığımız ne varsa geçmişte bırakalım. Orada kalsın. Esaretimiz kendi içimizdedir aslında. Zincirleri kıralım. Bırakalım sol yanımız parçalansın, kor ateşlerde kavursun, yer yerinden oynasın. Sarsılsın bedenimiz, benliğimiz. Her acı zirvede bitsin. Acılarımızı olduğu yerde boğup bırakalım. Anka kuşu gibi küllerimizden yeniden dirilelim.
Bugün yeniden dirildim.
RUHUN ŞAD OLSUN SEVGİLİ BABACIĞIM.
Güzel günler diliyorum.
Sevgiler…