Nerede kalmıştık? Evet, paramız Ensar Vakfı’ndaydı… Dedim ya, ‘gezen para’ bu, orada da durmadı; okyanusu aşıp Manhattan’a kadar gitti. Türken Vakfı, burada bir yurt yapıyormuş bu parayla. Bu noktada, yeni kahramanımız Türken Vakfı’yla tanışmanın zamanı geldi.
* * * * *
Ensar Vakfı ve TÜRGEV’in ortaklaşa kurduğu Türken Vakfı’nın Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın eşi Esra Albayrak; Erdoğan’ın dayısının oğlu Halil Mutlu; Bilal Erdoğan’ın, Kartal İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşları Haluk Gani ve Ahmet Bayraktutar; Ensar Vakfı Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Bacacı… Tam bir ‘sen, ben, bizim oğlan’ vakfı!
Bir sürü malı mülkü var bu vakfın. Örneğin, ünlü boksör Muhammed Ali’nin çiftliğini aldılar. New York, Washington D.C. Boston ve Şikago gibi kentlerde, apartman daireleri kiralayıp ‘öğrenci evleri’ adı altında binlerce dolara kiraya veriyorlar. Manhattan’da bir arsa aldılar, üstüne 21 katlı gökdelen inşa ediyorlar. Ensar Vakfı Başkanı dedi ki; “Vakfımız, FETÖ unsurlarının bu milletin evlatlarına musallat olmaması için bütün gayretiyle çalışmaktadır. Bu amaçla Türkiye’den Amerika’ya eğitim-araştırma için giden gençlerimizin FETÖ kıskacından uzak bir şekilde güven içerisinde barınabileceği bir yurt projesi TÜRKEN Vakfı tarafından hayata geçirilmiştir.”
Ben hiçbir şey anlamadım bu işten. Manhattan, bırakın ABD’yi, dünyanın en pahalı bölgesidir. Okullara falan yakın da değildir. Burada bir yurt yapılacağına; Türkiye’de yüzlerce yurt yapılır. Böylece, Türkiye’deki gençler, ‘FETÖ’nün kıskacından’ kurtarılabilir. ‘Öğrenci evleri’nde binlerce dolar verip konaklayacak denli zengin öğrencilerin, zaten vakfın desteğine ihtiyacı yoktur. Muhammed Ali’nin çiftliği de yurt olarak kullanılamaz. Demek ki amaç, söylendiği gibi, öğrencileri FETÖ kıskacından kurtarmak değildir.
* * * * *
Ayrıca… Takip ettiğimiz para, TÜRKEN’e hiç gitmemiş. Söz konusu dönemde, vakfın hesabına sadece 1,5 milyon dolar para girmiş; yani bizim para kayıp!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, birkaç gün önce, Meclis’te bir konuşma yaptı ve şu soruyu sordu: “Dünyanın en pahalı şehirlerinden birinde, dünyanın en lüks semtlerinden birinde, Manhattan'ın göbeğinde, adına yurt denilen bu gökdelen saray kime yapılıyor? Yoksa birilerinin paraları mı aklanıp paklanıyor?”
Eğer Sayın Öztrak’ın dediği gibiyse, bu para kimin ve nereden geldi?
* * * * *
Uzun bir yazı oldu, haydi özetleyelim…
Ankaralı, dünyanın en pahalı doğalgaz bedelini Başkentgaz’a ödüyor. Başkentgaz, Kızılay’a 8 milyon dolar bağış yaparak vergi kaçırıyor. Kızılay, bu bağışın 7 milyon 925 bin lirasını, adı çocuk tecavüzüyle anılan Ensar Vakfı’na aktarıyor. Ensar, bu parayı, yönetimini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarının oluşturduğu TÜRKEN Vakfı’na gönderdiğini söylüyor; ancak paranın gittiğine dair belge yok. Üstelik ABD’ye yurtdışından bağış yapmak yasak.
Yani para kayıp! Nerede olduğunu bilmiyoruz belki ama, tahmin etmek de hiç zor değil, öyle değil mi?..