Çocukluğum Antalya'da geçti. O zaman da yaz aylarında hava sıcaklığı bu kadar yüksekti, ama bu kadar sıcak değildi kent. Klima yoktu hiç bir evde, klimanın ne olduğunu bile bilmiyorduk. Bugün sayısız klima altında yaşadığımız halde, neden daha sıcak hissediyoruz?
Bunun birinci nedeni beton... Çocukluğumun Antalyası, bugün tam bir beton yığını. Üstelik, deniz kenarları, neredeyse betondan surlarla örülü. Halbuki, deniz kenarındaki kentlerde, denizden esen rüzgarların kente girebilmesi için, yapılaşma denize dik açı biçiminde olur. Antalya'da tam anlamıyla paralel! Deniz kenarında yanyana dizilmiş yüksek binalar, Akdeniz'in serinleten meltem rüzgarının kente girmesini engelliyor.
Bir başka neden, yeşil alan azlığı... Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kentlerde kişi başına düşen yeşil alan miktarının, en az 9 metrekare olması gerektiğini açıklamış. Antalya'nın farklı ilçelerinde bu miktar değişmekle birlikte, kent merkezinde yeşil alanın azlığı, gözle görülür nitelikte.
* * * * *
Betonlaşma sorununa kısa dönemde çözüm bulamayabiliriz; ancak yeşil alan sayısını artırarak, kentin sıcaklığını azaltmanın yanısıra, sayısız fayda sunabiliriz kent sakinlerine. Evet, sayısız... Sandığımız gibi sadece havayı temizlemiyor ağaçlar. Bu konuda yapılmış çok sayıda araştırma var. Buyurun, birlikte göz atalım bunlara...
- Yapılan araştırmalara göre, yeşil alan ile stres ve strese bağlı hastalıklar arasında doğrudan bir bağlantı var. Yeşil alan miktarı azaldıkça, depresyon, anksiyete, öfke ve saldırganlık artıyor.
- Yine araştırmalara göre, yeşil alanlar, bedensel sağlığımızı ve yaşam süremizi doğrudan etkiliyor. Türkiye'de kişi başına düşen yeşil alan miktarı ile ölüm oranı arasındaki ilişki incelenmiş ve kişi başına düşen yeşil alan miktarı artttıkça, kalp krizi, doğal ölümler ve intihar vakalarının azaldığı bulunmuş.
- Ayrıca araştırmalar yeşil alanlar ile fiziksel aktivite arasında da ilişki olduğunu, yeşil alanların fiziksel aktiviteyi teşvik ettiğini gösteriyor. Bu yolla da, hem bedensel, hem de ruhsal sağlığımıza katkı sağlıyor.
- Hastane odalarının yeşil alanlara bakması durumunda, hastaların daha çabuk iyileştiği; yeşil alanlara bakan işyerlerinde verimin arttığı; okullarda ise başarı oranının yükseldiği, yine birçok araştırmanın ortak sonucu.
- Her ağaç, doğal bir klimadır. Araştırmalar gösteriyor ki, kent içindeki ağaçlar, ısıyı 8 dereceye kadar azaltabiliyor. Yarattığı gölgeliğin serinliği ise, özellikle Antalya gibi sıcak kentler için bulunmaz bir nimet.
Ağaçların erozyonu ve selleri engellemedeki etkisi, meyve ağaçlarının sunduğu gıdalar, turizm için daha çekici mekanlar yaratması gibi daha birçok faydası var. Dedim ya, saymakla bitmez.
* * * * *
İşte tüm bu nedenlerle, kentimizdeki ağaç miktarını hızla artırmalıyız. Doğumlarda ve evliliklerde ağaç dikme geleneğinin yeniden canlandırılması; ağaç dikme kampanyaları düzenlenmesi ve bu kapsamda ücretsiz fidan dağıtılması; nedensiz ağaç kesmenin cezalandırılması gibi yöntemler, belediyeler tarafından hayata geçirilebilir. Yıllar önce Muratpaşa Belediyesi'nde katıldığım bir basın toplantısında Başkan'ın armağan ettiği minik çam fidanı, bugün oturduğum apartmanın bahçesinde kocaman bir ağaca dönüştü. Ona her bakışımda, sadece belediyelerin değil, bizim de birbirimize fidan armağan etmemizin çok anlamlı olduğu düşüncesindeyim.