İstanbul’da 7 şiddetinden daha büyük bir deprem bekleniyor. Sadece İstanbul değil; dünyanın birçok kenti büyük deprem tehdidiyle karşı karşıya. Ne mi yapıyorlar? Harıl harıl çalışıyorlar. Eski binaları, köprüleri, menfezleri güçlendiriyorlar; onarılamayacak durumda olanları yıkıp yenisini yapıyorlar; halka depremle ilgili yoğun eğitim veriyorlar. Biz ne mi yapıyoruz? Deprem işini Allah’a havale ettik, “Allah korusun” diyerek koca kenti koruma görevini üzerimizden attık. Bırakın binaları güçlendirmeyi, ülkenin dört bir yanında kaçak binaları “affettik”; deprem sonrası toplanma alanlarına binalar dikilmesi için izin verdik; depremle ilgili haberlere de gerekirse yayın yasağı getiriyoruz. Öyle ya, nasılsa Allah koruyacak!
* * * * *
İstanbul Kartal’da onlarca canın üzerine yıkılan 8 katlı bina, ne ilkti, ne de son olacak. Jeoloji Mühendisleri Odası’na göre, son bir yıl içerisinde kendi kendine çöken bina sayısı artmış ve bu çökmelerin devamı gelecekmiş.
Tabi ki gelecek. Çünkü ‘birileri’, “nasılsa bir gün af çıkar” diyerek kaçak katlar çıkıyor binaların üzerine. Ne bir ön çalışma, ne bir denetim… Önüne gelenin kendisini ‘müteahhit’ ilan ettiği bir ülkede, dört kolon koyup iki duvar örünce, bina yaptık sanılıyor. Oysa mühendislik bir bilim dalıdır ve inşaat mühendisliğinin anlamı, cana gelecek zararları önlemek için doğru planlama yapmaktır. Bunlar yapılmayınca, betonlar mezar oluyor insanlara.
İnşaat Mühendisleri Odası’na göre, bakın sağlıklı bir bina için neler gerekiyormuş: Mühendislik hizmeti alma, gerekli zemin etüdünün yapılması, denetim, uygun malzeme kullanımı, doğru proje uygulama ve projede olmayan eklenti ve eksiltmeler yapmama… Bunlara uymayan milyonlarca bina var ülkemizde ve hepsi bir gün, küçük bir depreme bile gerek olmaksızın, kendiliğinden yıkılacak.
* * * * *
“Nasılsa bir gün af çıkar” kurnazlığıyla mal sahibi olmaya çalışanların haklı olduğu bir yer var, o af bir gün mutlaka çıkıyor! Geçmiştekileri bir yana bırakın; daha yakın zamanda, geçtiğimiz aylarda çıkan imar affından 9 milyon 500 bin kişi yararlanmış, başvuru sayısı çok olunca 6 ay daha süre verilmiş. Yatırıyorsunuz parayı, kaçak yapınıza ruhsat alıyorsunuz. Yani sağlıksız, kimi zaman ölümcül bina, bir anda ‘sağlam’ hale geliyor.
Neden çıkarılır imar affı? Birinci neden, oy kaygısı. Seçim öncesinde çıkarılmış olması, bunun en açık kanıtıdır. İkincisi de para… Yaklaşık 13 milyon kaçak yapı var. Bunların arsa ve yapı maliyet bedelinin yüzde 3’ünü, ‘affedilmek’ için ödemek şart. Basit bir çarpma işlemi sonucunda, nasıl büyük bir rakamın ortaya çıktığı görülecektir.
* * * * *
Vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak, devletin temel görevlerindendir. Bunlara kast eden; yıkılan tüm bina örneklerinde görüldüğü gibi, kaçak binalarla aslında kasıtlı bir biçimde insan ölümlerine neden olanları affetme hakkını kendinde bulan bir devlet olduktan sonra, betonlar altında can vermek için depreme ne gerek var?