Öyle demiş bir AKP’li vekil; “Cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretmek faydasızdır.”
Nedenini de son derece bilimsel(!) bir biçimde anlatmış: “Namaz dinin direğiyse, cihat çadırdır. Direksiz çadır bir işe yaramaz!”
Nereden çıktı bu konu derseniz; hükümetin müfredatta yaptığı değişikliklerden…
* * * * *
Milli Eğitim Bakanlığı, müfredatla bir kez daha oynadı. Yeni taslakta, Atatürk ve laiklik konuları daraltıldı; evrim yok sayıldı; cihat, zorunlu din dersi kapsamına katıldı.
Yeni müfredata göre cihat; namaz kılmak, oruç tutmak gibi bir İslam şartıdır. Hatta İslam’ın diğer gereklerini yerine getiren bir kişi, cihat etmiyorsa, ibadeti eksik kalıyordur. Bu anlayışla büyüyen çocukların, cihat adı altında kafa kesen, masum insanları öldüren İslamcı terör örgütlerine sempati beslememesi, hatta bazılarının aktif olarak katılmaması mümkün mü?
Tarih, yeni müfredatla, neredeyse yeniden yazıldı. “Milli Mücadele ve Atatürk” başlığı altında, 15 Temmuz darbe girişimi de anlatılacak. Daha vahimi, Osmanlı’nın savaşı Kut’ül Amare bile bu başlık altında!
15 Temmuz, ne ilgisi varsa, Türk Dili ve Edebiyatı dersinde de anlatılacak. Üstelik “destan ve efsane” başlığıyla!
Gezi Parkı eylemleri ise, eylemleri kötüleyecek, bu eylemlere destek verenleri düşmanlaştıracak biçimde anlatılacak öğrencilere.
Genel olarak baktığınızda, yeni taslakta yer alan, Suudi Arabistan’daki eğitim sistemine uygun değişikliklerle, farklı ve yeni bir kuşak yaratılmaya çalışıldığı net olarak görünüyor. Kendi söylemleriyle, ‘dindar’ ve ‘kindar’ bir kuşak… Ama hepsinden önemlisi, bilimden, bilimsel düşünceden, hoşgörüden uzak bir kuşak…
Yeni taslak; Eğitim-İş’in yerinde tanımlamasıyla, “çağdışı ve dini terör örgütleriyle mesafesiz duran bir metin.” Türkiye’nin başına bela kutuplaşmayı, toplumsal bölünmeyi daha da artıracak, ‘öteki’ne tahammülsüzlüğü şiddet boyutlarına taşıyabilecek bir metin…
Üstelik, Anayasa’ya ve yasalara da aykırı…
* * * * *
Cihat, matematikten önemli diyor AKP’liler… Gerçekten böyle düşünüyor olabilir mi? Yani örneğin; cihat bilgisiyle, diğer ülkelerin bilimsel ve teknolojik gelişmeleriyle rekabet edebileceğimizi düşünüyorlar mı? Ya da uzaya cihat bilgisiyle gidebileceğimizi? Evreni, kendi dili olan matematik olmadan açıklayabileceğimizi?
Emin olun hayır… Onlar da bu soruların yanıtının hayır olduğunu biliyorlar da, siyasi hesap başka…