Şu ‘torba yasa’ denilen kavramı son derece tehlikeli buluyorum. Bir konuda yasa hazırlamanız gerekiyor, “hazır elimiz değmişken” deyip içine biraz oradan biraz buradan madde ekliyorsunuz. Bir torba yasayla, kimi zaman yetmiş yasada değişiklik yapıyorsunuz. “Ortaya karışık” bu yasalar, taa Roma İmparatorluğu döneminde kabul edilmiş ve bugüne kadar uygulanagelmiş “yasalarda konu birliği olması” ilkesine aykırıdır; hukuken ve pratikte birçok sakıncayı da beraberinde getirmektedir.
* * * * *
İşte bu “ne idüğü belirsiz” torba yasalardan biri daha Meclis gündeminde. Amaç, “sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine” ilişkin düzenleme yapmak… Ancak yasa önerisinin kendisi, sağlık çalışanlarına şiddet anlamı taşıyor.
Teklifin 5. Maddesi; "terör örgütleriyle bağlantılı" olduğu gerekçesiyle olağanüstü hal döneminde kamudan ihraç edilen hekimler ile diş hekimlerinin özel sektörde çalışmalarını sınırlandırıyor. Devlet görevinden ihraç edilmiş hekimler, bugüne kadar özel hastanelerde çalışıyorlardı. Bu teklifle birlikte, “SGK ile anlaşması olan özel hastanelerde” çalışmaları engellenecek. SGK ile anlaşması olmayan hastane sayısı, yüzde bir bile değil. Bu madde, “aç kalın, sürünün” anlamını içeriyor ve bitmek bilmeyen bir intikam duygusunun bir kez daha ortaya çıkışını gösteriyor.
Bugüne kadar 6-7 bin hekim ve sağlık mensubu kamudan ihraç edilmiş ve 60 tanesi intihar etmiş. Aç bırakılmanın ötesinde, daha fazla intihar olması mı bekleniyor ve isteniyor?
* * * * *
Peki böylesi bir yasağa maruz kalan hekimler, ‘terörist’ mi? Nefret edilen, diş bilenen Fethullahçı terör örgütünün üyesi mi? Eğer öyleyse, insanları yargıya teslim eder, ‘terörist’ olarak yargılanmalarını sağlarsınız. Yoksa, “senin eltinin eniştesinin küçük oğlan teröristmiş” diyerek ekmeklerinden edemezsiniz.
Diyelim ki bu örgütün sempatizanı… Ne yapacak, hastanede, işini gücünü bırakıp hastasına “terör propagandası” mı yapacak?
Doktorlar; 6-11 yıl arası emek veren, hayatlarının en güzel yıllarını meslekleri için feda eden nitelikli insanlardır. Bu insanlara, bu kadar kolay ‘terörist’ muamelesi yapılması, her boyutuyla büyük bir haksızlıktır.
* * * * *
Teklifle, ayrıca meslek odalarının yetkileri azaltılıyor. Meslek odaları; üyelerinin mesleki ve ahlaki yeterliliğini sorgulayarak o mesleği düzene koyan ve aynı zamanda üyelerinin haklarını savunan örgütlerdir. “Hakkını arama” kavramının hiç ama hiç sevilmediği böylesi bir dönemde, odaların yetkilerini tırpanlamaktan ve farklı sesleri kısmaya çalışmaktan daha doğal ne olabilir ki?
* * * * *
Bu arada; teklifte, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik dişe dokunur bir önlem yok. Demek ki, teklifin gerçek amacı, her zaman olduğu gibi, dile getirilenden çok farklı…