Baktığımı görmeyen insan olmayı çok isterdim.
Ya da gördüğümü umursamamayı...
Dertlenmeyen, aldırmayan olmayı.
İyi tarafından bak diyenlerin
Hangi “taraflarından” dünyaya baktıklarını bulamadım.
Ülke şartlarında, bizi bölümlere ayıran mekanizmanın acımasız koşullarında dahi hangi yöne düşerseniz düşün, bir miktar aklınız çalışıyorsa artık iyi tarafından bakılacak bir alan kalmadığını görürsünüz.
Nefes bitiyor, oksijen tükeniyor,ayıp oluyor.
Nasıl bozuldu bu terazinin dengesi?
Sorgulayın derim!
Çok geriye gidin.
İnsan hakkı, insanın düşünme hakkı nerede?
Sorusunu sormuyorum bile!
Sorularım, sorularımız daha dramatik artık.
Cenazelerden ne istiyorsunuz?
Hangi süreçte bu kadar kötü oldunuz?
Siz hangi inanışa mensupsunuz?
Benim bildiğim hiç bir din kötü değildir, şeytana mı tapıyorsunuz?
Tapmayın artık o şeytana çok kötüye gidiyoruz.
Görmüyor musunuz?
Bitti mi sanıyorsunuz?
Bitmedi!
Vahşi sözler duyuyoruz!
Tehdit, gözdağı saçılmış gidiyor...
Öyle evinde sessiz sedasız gizli kapaklı değil,
alenen televizyon ekranlarından bağırıyorlar,
kaç tane komşu katledeceklerinin matematiğini konuşuyorlar.
Kan damlıyor ağızlarından.
Hangi inanıştan olduklarını anlayamıyorum.
Adalet onlara çalışmıyor eşit hızla.
Adalet kötülüğü koruyor gibi geliyor.
Ayıp oluyor.
Çünkü adalet herkes içindir ve kim olduğunla, kimden olduğunla ilgilenmemesi gereklidir.
Bu sebepledir cüppelerdeki iliksizlik!
Ama görüyorum ki “korku” hukukun evrimine sebeptir.
Çok güzel günler görmek isterdim bu ülkede.
Eşit adaletin eşit hakların oluşturduğu iklimde,
hep birlikte yol alalım isterdim.
Yol aldıklarımın fikirleri ilgilendirmezdi beni.
Ortak birliğe beraberliğe koşsaydık keşke.
Olmadı !
Hiçbir şey iyi değil artık.
Ayıp oldu bu güzel iklime.
Ben güneş filan görmüyorum artık
Bilginize...