Son 20 yılın Türkiye siyasetinin açık ara birincisi; Ak Parti kurucusu ve Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Başbakan olduğu dönemde, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığında, 26 maddelik değişiklik içeren Anayasa paketi 2010 yılında Referanduma sunuldu.
Anayasa referandumu öncesi Evet /Hayır kampanyaları yapıldı.
Siyasi liderler ve sivil toplum kuruluşları tepkileri ve destekleri basında fazlası ile yer aldı.
En açık tartışma, TÜSİAD, MHP lideri Devlet Bahçeli ile dönemin iktidar partisi başbakanı Erdoğan arasında gelişmişti.
TÜSİAD “Bizden kimse irade beyanı isteyemez” derken, Erdoğan’dan gelen yanıt “2001’de irade beyanını nasıl yaptınız. Geçmişte iktidarlarla oynadınız, ama bu iktidarla oynayamazsınız. Hayırsa hayır, Evetse evet dersiniz. Karşımızda farklı, kapıdan çıkınca farklı. Biz bu tür şeylere alışık değiliz. Biz bu iktidar zamanı çok para kazandık, ama oyumuz CHP’ye dediler. Bizim aynı delikten bir daha sokulmaya niyetimiz yok. “Bitaraf olan, bertaraf olur” demişti.
12 Eylül 2010 Anayasa oylamasına MHP lideri Devlet Bahçeli “uzlaşmadan uzak, yabancı dayatması ve parti anayasası” olarak yorumlamış ve “AKP, AB ve ABD’nin istekleri doğrultusunda, Türk milletinin ihtiyaçlarından kaynaklanmayan değişikliğinin, millete dayatması olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniter siyasi yapısı ve kimliğine uygunluk içermediğini, esasında bir AKP-PKK projesi olduğunu” belirtmişti.
O tarihte Başbakan yardımcısı ve ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, “Anayasa bize dar geliyor. Bu Anayasa, Türkiye demokrasisini baskı altında tutuyor. Ekonomik kalkınmamızın önünde engel olmaya başladı. Temel hak ve özgürlük önünde engel olmaya başladı. Daha fazla demokrasi için yeni bir Anayasa paketi hazırladık. Anayasa paketi, parti meselesi değil, Türkiye meselesidir. Anayasa değişikliği olduğu zaman, 72 milyon insanımız yararlanacak. Özellikle kadınlar, çocuklar, engelliler için özel uygulamalar geliyor. Bütün bunlar Türkiye’nin çehresini değiştirecek adımlar” diyerek paketi savunmuştu.
2010 Referandum oylamasında; Türkiye’nin yüzde 57,9 Evet ,42,1 Hayır; Antalya’nın 43.3 Evet, 56.7’sı Hayır oyuyla anayasa değişikliği kabul edilmişti.
Yedi yıl sonra 16 Nisan 2017 yılında, AKP ve MHP siyasi partilerinin ortaklaşa hazırladığı parlamenter sistem yerine, partili Cumhurbaşkanlığı sistemi için sandık başına gidildi.
Aynı tarihte Ak Parti kurucu üyeleri Abdullah Gül ve Ali Babacan bu kez hayır için çalışıyor iddialarının yanı sıra, uluslararası güçlerden aldıkları destekle, Gül’ ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı konuşuluyordu.
Cumhur ittifakı ortağı Devlet Bahçeli sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla;
Kütük yontula yontula kitap oldu da, iftirayı meslek edinmiş, isnat, itham ve ilkel dürtüleri kılavuz yapmış çevreler bir türlü uslanmadı. Bunlar diyor ki, MHP’nin tabanı ile tavanı farklı düşünüyor! Dün söylenenler bugün inkar ediliyor, keskin dönüşler oluyormuş. Tekrar hatırlatıyor, yeniden söylüyorum: Biz de taban yoktur, dava arkadaşlarımız vardır. Biz de tavan yoktur, ülkücü şuur hakimdir. Münkir ile mümin yan yana gelmez; ama yalanla doğruyu aynı kazana atıp Türkiye’yi ateşe vermek isteyenler hep diz dize, yanak yanağadır.MHP’li görünüp, ülkücü kisvesinde dolaşan küçük bir sözde muhalif azınlık kişisel heves ve hedefleri için olmadık oyunlar içindedir.Bunlar; fitne çağcılar, elinde ülkücü kanı bulunan aydınlıkçılar, Kandil beslemeleri, FETÖ’cüler,çeyrek aydınlar,CHP ve HDP’yle birliktedir.“MHP devlet ve millet varlığının güvenli bir şekilde istikbale taşınması için ‘evet’ diyecektir” açıklamaları ile destek olmuştu.
Türkiye’nin yönetim şeklini değiştiren Referandum Türkiye genelinde yüzde 51 Evet, yüzde 49 Hayır; Antalya’da yüzde 40.92 Evet, yüzde 59.08 hayır ile sonuçlanmıştı.
Anayasa değişikliği referandumu sonrası 24 Haziran 2018 tarihinde Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 52.59 ile Türkiye’nin ilk partili Cumhurbaşkanı oldu.
2019 yerel seçim sonuçları süreci öncesi ve sonrası sonuçlar ile birlikte bugün geldiğimiz noktada ise; Ali Babacan Ak Parti’den istifa açıklamasında “Türkiye’nin tarihi dönüm noktalarında doğruları için verilen büyük mücadelelerin bizzat içinde olmak, benim için şeref oldu. Son yıllarda ise pek çok alanda yapılan uygulamalar ile inandığım ilke, değer ve fikirler arasında farklılıklar oluştu, aklen ve kalben bir ayrışma yaşadım” dedi.
Hal böyle olunca Ak parti kurucusu Ali Babacan biyografisi, partinin internet sitesinden kaldırıldı.
Hızlı ve yetenekli siyasilerin uhdesinde yönetilen kentin; ocu, bucu, şucu’larını, demokratik hakkını kullandığı sandık dışında bir şansları olmayan vatandaşların hafızası en sağlam bir şahıs olarak sizlere son dokuz yılın bir değişimini hatırlattım…
Mücbir sebeplerle Ak Parti içinde, dün ocu, bucu, şucu olan siyasilerin; bugün, yeni ocu, bucu, şucu olmalarına yada dönüşmelerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bitaraf olan, Bertaraf olur” sözünü unutmamak lazım…
Başbakan olduğu dönemde, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığında, 26 maddelik değişiklik içeren Anayasa paketi 2010 yılında Referanduma sunuldu.
Anayasa referandumu öncesi Evet /Hayır kampanyaları yapıldı.
Siyasi liderler ve sivil toplum kuruluşları tepkileri ve destekleri basında fazlası ile yer aldı.
En açık tartışma, TÜSİAD, MHP lideri Devlet Bahçeli ile dönemin iktidar partisi başbakanı Erdoğan arasında gelişmişti.
TÜSİAD “Bizden kimse irade beyanı isteyemez” derken, Erdoğan’dan gelen yanıt “2001’de irade beyanını nasıl yaptınız. Geçmişte iktidarlarla oynadınız, ama bu iktidarla oynayamazsınız. Hayırsa hayır, Evetse evet dersiniz. Karşımızda farklı, kapıdan çıkınca farklı. Biz bu tür şeylere alışık değiliz. Biz bu iktidar zamanı çok para kazandık, ama oyumuz CHP’ye dediler. Bizim aynı delikten bir daha sokulmaya niyetimiz yok. “Bitaraf olan, bertaraf olur” demişti.
12 Eylül 2010 Anayasa oylamasına MHP lideri Devlet Bahçeli “uzlaşmadan uzak, yabancı dayatması ve parti anayasası” olarak yorumlamış ve “AKP, AB ve ABD’nin istekleri doğrultusunda, Türk milletinin ihtiyaçlarından kaynaklanmayan değişikliğinin, millete dayatması olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniter siyasi yapısı ve kimliğine uygunluk içermediğini, esasında bir AKP-PKK projesi olduğunu” belirtmişti.
O tarihte Başbakan yardımcısı ve ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, “Anayasa bize dar geliyor. Bu Anayasa, Türkiye demokrasisini baskı altında tutuyor. Ekonomik kalkınmamızın önünde engel olmaya başladı. Temel hak ve özgürlük önünde engel olmaya başladı. Daha fazla demokrasi için yeni bir Anayasa paketi hazırladık. Anayasa paketi, parti meselesi değil, Türkiye meselesidir. Anayasa değişikliği olduğu zaman, 72 milyon insanımız yararlanacak. Özellikle kadınlar, çocuklar, engelliler için özel uygulamalar geliyor. Bütün bunlar Türkiye’nin çehresini değiştirecek adımlar” diyerek paketi savunmuştu.
2010 Referandum oylamasında; Türkiye’nin yüzde 57,9 Evet ,42,1 Hayır; Antalya’nın 43.3 Evet, 56.7’sı Hayır oyuyla anayasa değişikliği kabul edilmişti.
Yedi yıl sonra 16 Nisan 2017 yılında, AKP ve MHP siyasi partilerinin ortaklaşa hazırladığı parlamenter sistem yerine, partili Cumhurbaşkanlığı sistemi için sandık başına gidildi.
Aynı tarihte Ak Parti kurucu üyeleri Abdullah Gül ve Ali Babacan bu kez hayır için çalışıyor iddialarının yanı sıra, uluslararası güçlerden aldıkları destekle, Gül’ ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı konuşuluyordu.
Cumhur ittifakı ortağı Devlet Bahçeli sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla;
Kütük yontula yontula kitap oldu da, iftirayı meslek edinmiş, isnat, itham ve ilkel dürtüleri kılavuz yapmış çevreler bir türlü uslanmadı. Bunlar diyor ki, MHP’nin tabanı ile tavanı farklı düşünüyor! Dün söylenenler bugün inkar ediliyor, keskin dönüşler oluyormuş. Tekrar hatırlatıyor, yeniden söylüyorum: Biz de taban yoktur, dava arkadaşlarımız vardır. Biz de tavan yoktur, ülkücü şuur hakimdir. Münkir ile mümin yan yana gelmez; ama yalanla doğruyu aynı kazana atıp Türkiye’yi ateşe vermek isteyenler hep diz dize, yanak yanağadır.MHP’li görünüp, ülkücü kisvesinde dolaşan küçük bir sözde muhalif azınlık kişisel heves ve hedefleri için olmadık oyunlar içindedir.Bunlar; fitne çağcılar, elinde ülkücü kanı bulunan aydınlıkçılar, Kandil beslemeleri, FETÖ’cüler,çeyrek aydınlar,CHP ve HDP’yle birliktedir.“MHP devlet ve millet varlığının güvenli bir şekilde istikbale taşınması için ‘evet’ diyecektir” açıklamaları ile destek olmuştu.
Türkiye’nin yönetim şeklini değiştiren Referandum Türkiye genelinde yüzde 51 Evet, yüzde 49 Hayır; Antalya’da yüzde 40.92 Evet, yüzde 59.08 hayır ile sonuçlanmıştı.
Anayasa değişikliği referandumu sonrası 24 Haziran 2018 tarihinde Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 52.59 ile Türkiye’nin ilk partili Cumhurbaşkanı oldu.
2019 yerel seçim sonuçları süreci öncesi ve sonrası sonuçlar ile birlikte bugün geldiğimiz noktada ise; Ali Babacan Ak Parti’den istifa açıklamasında “Türkiye’nin tarihi dönüm noktalarında doğruları için verilen büyük mücadelelerin bizzat içinde olmak, benim için şeref oldu. Son yıllarda ise pek çok alanda yapılan uygulamalar ile inandığım ilke, değer ve fikirler arasında farklılıklar oluştu, aklen ve kalben bir ayrışma yaşadım” dedi.
Hal böyle olunca Ak parti kurucusu Ali Babacan biyografisi, partinin internet sitesinden kaldırıldı.
Hızlı ve yetenekli siyasilerin uhdesinde yönetilen kentin; ocu, bucu, şucu’larını, demokratik hakkını kullandığı sandık dışında bir şansları olmayan vatandaşların hafızası en sağlam bir şahıs olarak sizlere son dokuz yılın bir değişimini hatırlattım…
Mücbir sebeplerle Ak Parti içinde, dün ocu, bucu, şucu olan siyasilerin; bugün, yeni ocu, bucu, şucu olmalarına yada dönüşmelerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bitaraf olan, Bertaraf olur” sözünü unutmamak lazım…