Sokrates’in öğretisinden yeşeren, Sinop’lu filozof Diyojen’in öğretmeni Antisthenes ilk uygulayıcısı olduğu düşünce akımı ‘kinizmin’ felsefesinin amacı “erdemin ve mutluluğun zirvesine ulaşmak” tır.
Medeniyetin insanlarda daha çok arzu edilebilecek gereksiz şeyler yarattığı ve insanın bu gereksiz şeyleri elde edebilmesi için, nefsi ve arzu ettikleri adına birbirleriyle kavga etmesinin mutsuzluk yaratığını düşünürler.
Kinikler yaşam şekillerinin duygu ve düşüncelerdeki etkisi yüzünden, yaşam koşullarının kökten değişmeden duygu ve düşüncenin değişmeyeceğine inanırlar.
Sosyal düzeni ve toplumsal değerleri (uygarlık, sosyal statü, şöhret, güç, lüks, gelenekler, evlilik, politik organizasyonlar, yöneticiler, mülk edinme, onur, gurur) hiçe sayan ve daha az şeye ihtiyaç duyulan sadeleştirilmiş bir yaşam şekillerini benimseyen ve bu sayede erdemin en üst seviyesine erişmeye çalışırlar.
Toplumun düzenine hakim otoriteler bu felsefi yaklaşımdan hiç hoşlanmazlar.
En ünlü kinik olarak bilinen Diyojen’in öğretmeni mutluluğa ancak erdemle ulaşılacağını, erdemin de dünyevi zevkleri yadsımakla mümkün olabileceğini savunmuştur.
Kentin ünlü bankacısının oğlu Diyojen büyümüş babası ile birlikte çalışırken değersiz madenleri altına karıştırmaya başlamışlar ve bir gün bu gerçek ortaya çıkmış, kentin yönetimi tarafından babası ile beraber kentten sürülerek cezalandırılmışlardır.
Erdemin savunucusu büyük filozof olduğunda kendisine bir zamanlar kalpazanlık yaptığını hatırlatanlara “Evet, bir aralar sizlere benzemem gerekmişti. Ama siz benim şu anki halime asla gelemezsiniz” diye cevap vermiştir.
Diyojen, hiçbir şeyi merak etmeyen, sorgulamayan, günlük yaşayan insanları küçümsemiş hatta nefret etmiştir ki gündüz elinde mumla sokaklarda dolaşırken merakla ne yaptığını soranlara “Adam arıyorum! Adam!” diye cevap vermiştir.
Kendisinden 1500 sene sonra aynı topraklarda yaşamış düşünür Mevlana beyitlerinde kendisinden şöyle bahsetmiştir. “Dün şeyh, şehrin çevresinde, elinde bir mum dönüp duruyor,
Şeytandan devden usandım; insan istiyorum, insan diyordu.
Biz de çok aradık dediler, bulunmuyor.
Dedi ki: O bulunmuyor dediğiniz yok mu, işte onu istiyorum ben”
‘Gerçek genellikle görülür, ender olarak duyulur.’
NOT: Türkiye’de 2006 yılında ‘elinde fener, yanında köpeğiyle birlikte tasvir edilmiş’ heykeli Sinop’un girişine dikilmiştir.
Sağlıkla Kalın…