Salı Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu yönetimiyle birlikte Antalya Genç İş Adamları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Mustafa Cengiz oldu. Cengiz ile derneğin projeleri ve yeni yönetim hakkında konuştuk.
ANTALYA’DAN HİÇ ÇIKMADIM
Sizi tanıyabilir miyiz?1982 Antalya doğumluyum. Hiçbir zaman Antalya’dan dışarı çıkmadım. Üniversiteyi de, yüksek lisansımı da Antalya’da yaptım. Akdeniz Üniversitesi İşletme mezunuyum. Akabinde finans yüksek lisansı yaptım. Şimdi turizm doktorası yapıyorum. 1987’den beri ailem otelcilik yapıyor. Ama araya bir dönem benim mali müşavirliğim de girdi. 11 yıllıkta mali müşavirim. Bir dönem Side’deki otelimizi kiraya verip, ben artık turizmden sıyrılacağım, profesyonel hayata adım atacağım dedim ve mali müşavirliği tercih ettim. Ama yine Best Western Khan Otel ile birlikte turizme geri döndüm. Turizmde ortağımla birlikte Best Western Khan Otel’i işletiyoruz. Best Western My Otel’i işletiyoruz. Ayrıca Side’de iki otelimiz daha var. Onlar aile şirketi. Yine ortağımla birlikte işlettiğimiz on spamız var. Bunlar benim iş tarafında yaptıklarım. Genç İş Adamları Derneği’nde Ben bir önceki dönemde yönetim kurulu üyesiydim. Bu dönem başkanlığa talip olduk ve ekibime birlikte güzel bir seçim kampanyası sonucunda oranın yönetim kuruluna genel kurul bizi layık gördü. Aynı zamanda Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Genç Girişimciler Kurulu’nda icra kurulu üyesiyim. Oradaki görevimizde bu hafta sonu artık fiilen bitiyor.
GENÇLER İŞ HAYATINA YÖN VERİYOR
ATSO’da ve diğer STK’lar varken neden Genç İş Adamları Derneği’ni kurmaya ihtiyaç duyuldu?Antalya Genç İşadamları Derneği 1990 yılında kurulmuş bir dernektir. Antalya’nın bugün yaşayan en eski derneğidir. Bu durumdan biz çok gurur duyuyoruz. Bu dernekten birçok yönetim kurulu üyesi gelmiş, şu anki üye sayısı 170 civarında. O gün Antalya Genç İşadamları Derneği (ANTGİAD) olarak kurulma sebebi, gençliğin Antalya’daki iş hayatına yön vermelerini sağlamak.
STK’LAR VE GENÇLER
Siz ikinci kuşak mı oluyorsunuz ticari hayatta?Ben ikinci kuşağım. Ama şöyle güzel bir şey var: Derneğimizde eskiden başkanlık yapmış, yönetim kurulu üyeliği yapmış bugün fahri üyeliklerini kazanmış –ki bizde 49 yaş sınırdır- kişilerin bugün çocuklarını iş insanı olarak derneğimize üye yapıyoruz. Üç arkadaşımızı geçen gün üye yaptık. Bu gurur verici bir şey. Hem o aile için, hem de bu derneğin tarihçesi için çok önemli ve kıymetli. Çünkü bu şekilde derneğimiz gelişiyor. STK’lar çok önemli toplumda. Gençler çok daha önemli. Gençlerin içinde olduğu bir STK’nın bir gereği var.
ANTGİAD ANTALYA İÇİN ÖNEMLİDİR
Genç iş insanlarının söylemleri mevcuttakilerden farklı mı?Aslında söylemler bir noktada yanı. Çünkü aklın yolu bir. Ama maalesef bu işi kim yapacak dendiği zaman, dediğiniz bireyler biraz daha yavaş kalıyor. Gençler burada devreye giriyor. Söylemler belki aynı ama kim nasıl yapacak dendiği zaman gençler burada ön plana çıkıyor. Örneğin bizim eski dönemimizde de Antalyaspor bir dönemi sıkıntıya düştüğünde biz genç işadamları olarak yönetime talip olmuştuk. Bunu bize verin diye. Buna talip olduğumuzda derneğin hiç parası yoktu ama bu cesaret, özgüven gençlerde var. O yüzden gençlerin ön planda olması lazım. Bu dernekte bu anlamda Antalya için çok önemli bir dernektir.
KENT BİLİNCİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ
Antalya’da kent bilinci oluşturulamıyor. Her daim bu durum söylemde kalıyor. ANTGİAD kent bilinci oluşturmada öncü olabilecek mi?Olacak. Bizim STK’larımız maalesef kendi içine kapalı. Büyüğü de öyle, küçüğü de öyle. Artık bunların kapalı olmasını ben kabul edemiyorum. Hele Antalya’nın 2 milyonu geçen bir nüfusu var. Bugün bir ucunda Demre, diğer ucunda Gazipaşa çok büyük bir kent ve gitgide de büyümeye başladı. Kaldı ki Bütünşehir Yasası ile beraber bugün Muratpaşa, Konyaaltı birbirine ne kadar yakınsa Demre ile Gazipaşa’da o kadar yakın olmak zorundadır. O yüzden biz STK’larımızı öncelikle dışarıya açmak zorundayız. İlimize tanıtmak zorundayız. Bunu yapabilmek için de ilin sorunları ile ilgili görüş bildirmemiz gerekiyor. Bununla ilgili şöyle bir çalışmamız var; Antalya Bilim Üniversitesi (ABÜ) ile sağladığımız bir protokol var. Yakın zamanda biz yılda iki tane planladık. İş adamlarıyla birlikte inisiyatifler oluşturmak istiyoruz. Bu oluşturacağımız inisiyatifler ve yapacağımız çalıştayların sonucunda da Bilim Üniversitesi’nin hazırlayacağı, onlarda bu çalıştayın içinde bulunacaklar. Şu anda yaklaşık 10- 11 akademisyen var. Bu işin içine girecekler. Bunun sonunda da biz görüşlerimizi yayınlayacağız. Bunlar Antalya’nın önemli konuları ile ilgili olacak. İlkini EXPO inisiyatifi olarak belirledik. EXPO’nun bir envanter çalışması yapıldı. Kısa zamanda biz, iş insanları ile birlikte fikirlerimizi ortaya koyacağız. Bunun önemini şöyle vurguluyorum: ortaya koyacağımız fikir, sürdürülebilir bir ekonomik model olmak zorunda. O yüzden biz üniversiteyi de işin içine dahil ettik ki akademik tarafı olsun. Çünkü ortaya salt A’yı yapalım, salt B’yi yapalım demek çok bir çözüm değil. Bu popülist bir yaklaşım gibi geliyor. Biz bunun sonucunda oluşacak bildiriyi kâh basın mensupları başta olmak üzere belediyeler, valilik ve bakanlığa ileteceğiz. Bu bizim derneğimizin kurumsal görüşüdür diyeceğiz. Yapılır yapılmaz o karar vericilerin fikridir. Ama 170 iş insanının fikrini biz bu şekilde bilimsel olarak da destekleyerek yayınlayacağız. Çalıştay yapmayı da planlıyoruz. Her STK’nın böyle bir sorumluluğu olduğunu da düşünüyorum. Kent bilinci noktasında, kentimize sahip çıkma adına bunları yapmak zorundayız.
ÖNCE EXPO, SONRA TARIM
Antalya’nın geleceğiniz ipotek altına alacak projeler varken neden ilk önceliğiniz EXPO oldu?Önceliğimiz EXPO. Çünkü sizde haberini yaptınız. Oraya harcanan bir para var. Bu hepimizin parası. Ama bunu Ankara yapıyor, Ankara karar veriyor demek işin kolay tarafı. Bu ülke olarak bizim paramız. O yüzden bizim buna sahip çıkmamız gerekiyor. Burası herhangi bir kişiye verilebilir. Bunda hiçbir bahis yok. Ama bence bu kişinin burayı ne yapacağına dair bir fikir yok. O yüzden biz fikir üretmeye çalışıyoruz. Bizim öngörümüz buraya çoklu bir proje yapılması. Kaldı ki belli bir süre devletin verdiği süspansiyonların devam etmesi gerekiyor. Buranın işletme maliyeti de çok yüksek. O yüzden bizim burada önereceğimiz, planladığımız formül ekonomik olarak sürdürülebilir bir formül. Burada kimin yaptığını, kimin aldığı önemli değil ama elbette ki gönül ister ki Antalyalı iş insanları burayı alsın. Ama biz şu anda işin o noktasında değiliz. Bizim belirlediğimiz konular var, aklımızdan geçen. Bunlar büyük çalıştaylar. Bunlar için her türlü fikre de açığız. Şu anda bir tanesini belirledik. O daha çok tarım sektörünü ilgilendiren bir konu. Ama tabii ki bu fikirlere de açığız. Bunlar yönetim kurulumuzda tartışılır ve hangi konuların olacağı belirlenir. İkinci inisiyatif projemiz tarımı ilgilendiren bir konu olacak. Onu da yıl sonuna doğru yapmayı planlıyoruz. Ama EXPO inisiyatifini bu ay içinde yapmayı planlıyoruz. Çalışmaları bitmek üzere.
İLÇELERDE DE YAPILANMAYA BAŞLADIK
Son iki yıldır birbirleri ile daha çok temas kurabilen bir ANTGİAD gördük. Bu dönemde de görecek miyiz?Bu bir fikir yarışıdır. Genel kurulun da bir fikri vardır. İki farklı fikir yarıştı ve nihayetinde de genel kurul kendi fikrini söyledi. Orada bizim fikrimiz talep gördü. Ben bu işe böyle bakıyorum. Burada şahıslar değil sorun. Fikir ayrışmasının sebebini de söyleyeyim. İki temel konu vardı. Biri seçim sistemi, birisi de derneğin büyümesi ile alakalıydı. Bizim hedefimiz 170 üye değil. Biz dedik ki 5 yılda bin üye olsun. Tabii ki 5 yılda uygun, nitelikli iş insanları ile bu üyelerin olması gerekiyor. Ayrıca üyelerimizin ilçelerden de olması gerekiyor. Bunun için koordinasyon merkezi kuruyoruz şimdi. Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) ile görüşme yaptık. Doğuda Manavgat’ı tercih ettik. Batıda da Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası’nı (KUTSO) tercih ettik. Bunları tercih etme sebebimiz belli. Ticaret odaları buralarda faaliyet gösteriyor. Ki bizim de karşılığımız ilçelerdeki ticaret odalarıdır. Üyelerin kaynaşması noktasında da biz çok ciddi ticaret yapıyoruz. Örneğin kendi şirketimde 2 milyonun üzerinde ticaret yapmışım dernek üyeleriyle. Bu önemli bir rakam. Bizim 170 üyemiz var ve biz bunu arttırmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili kahvaltı sohbetlerimiz var. Örneğin geçen gün TSE’yi ağırladık. Ondan önce EximBank, KGF ve KOSGEB yetkililerini ağırladık. Üyelerimize bu anlamda da destek olmaya çalışıyoruz. Kâh bilgi, kâh ekonomik destek anlamında. Ama tabi bunlarla kaynaşım olmuyor. Bunu da gördük. Bu toplantılar genelde tırnak içinde söylüyorum resmi toplantılar. Ama bizim geçen dönem başlattığımız bir projemiz var. Bizim bir motosiklet kulübümüz var içimizde. Şimdi de gastronomi kulübü kuruldu. Bu kulüplere dışarıdan üye almıyoruz. Sadece kendi üyelerimiz üye olabiliyor ama 170 kişi içinde 25 motorlu var, bu arada. Çok güzel turlar düzenledik. Aynı şekilde gastronomi kulübümüzde etkin bir şekilde çalışacak. Burada üyelerinin kaynaşması daha kolay oluyor. Çünkü daha rahat bir ortam oluyor. Daha rahat ortamda iş ilişkileri de daha kolay yeşeriyor. Bu anlamda da buna çok önem veriyoruz.
EKONOMİK OLARAK EN GÜÇLÜ DERNEĞİZ
Antalya’daki STK’ların hiçbirinin yeri yok. ANTGİAD markası adı altında siz bir yer düşünüyor musunuz?Evet. Bu bizim hayalimiz. Ezelden beri var. En azından mülkiyetli bir yer olması. Ama biz o noktayı geçtik. ANTGİAD mülkiyetli bir yer alabilir artık şu noktada. Ekonomik olarak da ANTGİAD Antalya’daki en güçlü derneklerden birisidir. Yani kasasındaki nakit belki bugün hiçbir dernekte yok. Artık biz mülkiyetli bir ofis alma noktasını geçtik. Ben bunu yapmayacağım. Çünkü benim başka bir hayalim var. İsim konusunda kâh ANTGİAD Kültür Merkezi olabilir, kâh ANTGİAD Atölyesi olabilir. Bizim içerisinde en az 250 kişilik toplantı salonunun, iki eğitim salonunun olduğu TSE eğitimlerinin verilebileceği, bir de sanatsal aktivitelerin olduğu bir yapı hayalim var. Tabi bununla ilgili belediyelerle görüşmeler yaptık, yer temini konusunda. Biz teknik olarak kamu yararına çalışan bir dernek değiliz. O yüzden yerel belediyelerin direkt olarak yer verme hakkı yok. Ancak bir işbirliği projesi olarak olabiliyor veya kamu yararına dernek kararı alıp, kamu yararına dernek kararı da alabiliriz bunda bir sıkıntı yok ama o zaman gelirlerimizin yüzde 50’sini kamu yararına harcamak durumundayız. O yüzden bir karar aşamasındayız. Burada tek Büyükşehir Belediyesi verebiliyor hak olarak. Bu talebimizi de kendilerine ileteceğiz yakın zamanda. Bununla ilgili de sponsorlarımız bile hazır. Bu bizim hayalimiz. Ama bizim dönemimize yetişir mi bilmiyorum. Bunu yapacak mimari ekip, sponsorlar her şey hazır. Böyle bir hayalimiz var. Ama gidip bir apartman katı, plaza katı almayacağız. ANTGİAD büyüyor. İlçelerde de üyelerimiz var. Bize daha kapsamlı bir kompleks gerekiyor.
ŞEHİR OTELİNDE MARKA ÖNEMLİ
Şehir otelciliği Antalya’da ne aşamada?Şehir otelleri aslında büyük sıkıntılar yaşamıyor. Sahil otellerine göre biraz daha tuzumuz kuru. Ama şöyle bir durum var: Antalya’ya yapılan her etki şehir otellerini de etkiliyor iyi anlamda da, kötü anlamda da. Şehir otelleri de bundan nemalanıyor. Şehir otellerine baktığınız da Antalya’da çok fazla marka yok. Antalya’da 750 bin yatak vardır. Büyük kısmı bakanlık ruhsatlı, geri kalanı belediye ruhsatlıdır. Ama bir marka olarak baktığınızda bir elin parmaklarını geçmiyor, marka sayıları. Şehir otelinde marka çok önemli. Markalı şehir otellerinin ben artacağına inanıyorum. Artması gerektiğini de düşünüyorum. Çünkü Antalya’ya yapılan her kuruşun, yatırımların Antalya’ya faydası var. Ben böyle bakıyorum. Şimdi Hilton Grubu geliyor bildiğim kadarıyla. Biz varız. Ramada Grubu var. Bir dönem Sheraton Grubu vardı.
İHTİSAS FUARI HAZIRLIĞI
Her şey dahil sistemi yüzünden gelen turistin şehre inmediği sürekli eleştirilen bir konu. Şehir otelleri sayesinde turist kente de girebilir, alışverişte yapabilir…Biraz önce kent bilinci ile ilgili bir soru sordunuz. Herkesin söylediği ortak bir nokta var. Her şey dahilin Antalya’ya getirdikleri ve götürdükleri var. Ama özellikle şehir esnafına faydası olacak alternatif turizm seçeneklerinin de belirlenmesi gerektiği konuşulur. Şehir oteli ve kent bilinci sorularını birbirine bağlayayım. ANTGİAD’da biz Antalya Tanıtım Komisyonu diye bir komisyon kurduk. Buna ben çok önem veriyorum. Bu yıl içerisinde bitireceğimiz bir projemiz var. Önümüzdeki sene de bir ihtisas fuarı yapıp bunu taçlandıracağız. Antalya’nın alternatif turizmde katkı sağlayabilecek 5 ana konusunu belirledik. Burada Antalya’nın tarihi gastronomisi, coğrafi işaretleri, Antalya’nın eski sanatları ve Antalya’nın sanatı var. Şimdi konularda biz birkaç eylem planı yaptık. Örneğin, bugün İsviçre’de bir tane endemik bitki vardır. Uçaklarından biralarına kadar onu kullanırlar. Sadece Antalya’nın 250 endemik bitkisi var. Bunu EXPO ile alakalı olduğu için söylüyorum. Ama hiçbirinin ticari değeri yok, maalesef. Bizim bunları kullanmamız gerekiyor. Bununla ilgili de çalışma yapıyoruz. Bilfiil ANTGİAD üyeleri yapıyor bunu. Dışarıdan da destek alıyoruz. Bizimle birlikte çalışma biomühendisler var, eski dekanlar var. Hatta bu anlamda da projemizi valiye anlattığımız zaman bir maskot, logo bulacağız dedik. Vali Bey’de hiç bunlarla uğraşmayın dedi. Siz işinize bakın, valiliğin logosunu kullanın dedi. Tanıtım Vakfı’nda da bunun iznini aldık. Bizim bütün yazışmalarımızda Valiliğin logosu vardır. Antalya’da bunu kullanan ilk özel kurumuz. Şu anda yine ATAV’la birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Buradan dönüyoruz şehir oteline. Antalya’ya katma değer katacak turist şehir otellerinde kalacak. Çünkü ben her şey dahili de çok kötülemek istemiyorum. Her şey dahil bir modeldir. Bir tercih meselesi ve başarı öyküsüdür. Çünkü 10 milyon insan 35 milyar dolar geliri vardır. Biz bunu kaybetmemeliyiz. Sırtımızı dönmemeliyiz. Her şey dahil bu kentte olmalı yoksa başka türlü bu sayılara ulaşmak mümkün değil, Antalya için. Turist gelmez demiyorum. Bu sayıya ulaşamayız. Ama o 10 milyon yapabiliyorsa bizde onun üstüne 1 milyon daha, 2 milyon daha koyabilmeliyiz. Bu nasıl olur? İşte o yaptığımız çalışmalarla o alternatif turizmde şehir otelleri de bunun ayağıdır. Çünkü o insanlar şehir otellerinde kalacaklar. Kuş gözlemine gelen insan 2- 3 gün dağda kalacak. Bu katma değeri yüksek bir turizmdir. Bizim bunları anlatmamız gerekiyor. Örneğin siz bugün İsviçre’de Alpler’de 10 gr bala 20 Euro para ödüyorsunuz. Ama bizim Korkuteli’de, Elmalı’da en genci 150 yıllık olan arı kovanlarımız var. Bizde burada gerek Tarım İl Müdürlüğü ile bunlarında tescillerini yaptırarak bunu pazarlamak zorundayız. Biz buraya artı 1 milyon getirebilirsek Antalya için çok büyük kazanç olacak. Ama burada biraz iğneyi de kendimize batırmamız gerekiyor. Çünkü örneğin ben Antalya’da doğdum, büyüdüm. Ben buradan çıktığım zaman Likya Yolu’na nasıl gidilir bilmiyorum. Kendi arabamı ya da taksiyi kastetmiyorum. Toplu taşımadan bahsediyorum. Kundu’ya getirdiğiniz bir turist hiç bilmiyor. Bugün siz Kundu’dan Perge’ye gidemezsiniz toplu taşımayla veya gitmeye kalksanız en az yarım gün harcamak zorundasınız. Kısıtlı bir sürede tatile gelen biri içinde bu uzun bir süredir. O yüzden bizim de bu noktalarda kent bilinciyle beraber özellikle belediyelere çok iş düşüyor. İmaj problemimiz varsa bunu düzeltmemiz gerekiyor. O zaman şehir otelleri gelişirse, bakın çarpık bir yapılaşma var. 750 bin yatak var diyoruz ama 100 bin tane şehir oteli yatağı yok. Çarpık bir büyüme bu aslında baktığımız zaman. Uluslararası markalara Türkiye’yi tercih etmeye çalıştığı zaman çok basit bir örnek vereyim. Sizler yakından takip etmişsinizdir Mısır’daki iç karışıklığı. Mısır’ın turizm sıkıntısı 6 ay sürdü. Çünkü Mısır’ın bir yerel firma otel bulamazsınız. Mısır’daki bütün oteller zincir otellerdir. Bunların çok büyük basın anlamında da lobisi vardır. Avrupalı turist Mısır’ı tercih ediyor. Bugün hala tercih ediyor. Bakın savaş var, insanlar hala tercih ediyor. Biz Antalya’ya getiremiyoruz güvenlik sebebiyle ama Mısır’da savaşın ortasında insanlar gidiyor. Bu bir lobi faaliyetidir. Onlar bunu iyi başarmışlar. Mısır’ın tarihi tabii ki de tartışılmaz ama bugün hala turist oraya gidiyorsa oradaki zincir otellerin yaptığı lobi faaliyetleri sayesindedir. Antalya’nın da ben buna ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
TAKIM ÇALIŞMASI ÇOK ÖNEMLİ
Bu kadar sorumluluğun içinde zaman yönetimini nasıl ayarlıyorsunuz?Ben bir hafta önceden yapıyorum programlarını. Haftada iki akşam dışardayımdır. Pazartesi, Çarşamba’dır. Salı, Perşembe hanımdan izin alır çıkarım. Cuma 19.00’dan Pazartesi’ye kadar da hanımın emrine tabiyim. Şimdi evi böyle hallediyoruz. Diğer tarafta takım çalışması var. Tek başına ne benim ne de yönetimimim yapacağı hiçbir şey yok. 170 kişi taşın altına elini koyarsa oluyor. Biz geldiğimizde yönetime şunu dedik; ‘arkadaşlar herkes bir komisyonda görev alsın. Yetersiz kaldığı durumda başka komisyona katılmasın.’ Üyelerden biz profesyonel destek alalım. Çünkü çok ciddi bir bilgi birikimi ve insan kaynağı var derneğimizin içinde. İlk yaptığımız şey bütün komisyonları üyelerimize açmak. Şu anda 170 kişi hep birlikte çalışıyoruz. Zaman yönetimini de bu şekilde ayarlıyoruz.
KADIN ÜYEMİZİ ARTTIRACAĞIZ
Sizde şimdiden iş insanı demeye başlamışsınız. ANTGİAD’ın içinde kaç kadın üyeniz var?İş insanı güzel bir tanımlama, ben seviyorum. İnsan olmak güzel. Burada adam konusunda çok ciddi tepkiler var. Adam mıdır? Değil midir? Özellikle burada kadınların çok ciddi tepkileri ve talepleri vardı. Böyle bir talep varsa biz birlikte çalışıyoruz. Bu talepleri göz ardı etmemek gerekiyor. Şu anda tüzük komisyonumuz bu konu ile ilgili çalışıyor. İçerisine bu maddenin konulmasını rica ettim. Derneğin adının iş insanları olarak değiştirilip, değiştirilmeyeceği konusunu komisyonda tartışıp, yönetime sunacaklar fikirlerini. Tabi logomuzu koruyacağız. Kadın üye sayımız çok düşüktü. Sadece 7 kadın üyemiz vardı, 150 kişi içinde. Şimdi 170 kişiyiz, kadın üye sayımız da 15’e yaklaştı. Hızla artıyor. İlk olarak yaptığımız da kadın erkek aidatımız giriş için eşitti, 4 bin liraydı. Kadınlar için onu 2 bin 500 liraya düşürdük. Bu sayıyı cazip hale getirelim ve kadınlara da bir nebze olsun destek olalım diye ama bu Antalya’daki hatta Türkiye’de birçok fotoğraf görürsünüz. İçinde bir kadın bile yok. Bu ANTGİAD’ın bir problemi değil, Türkiye’deki iş dünyasının bir problemi. Maalesef kadın iş dünyasında yok. Ya baba eliyle ya da eş durumundan olabiliyor. Kendi var olabilen kadınlarımız maalesef az. Bu bizim toplumsal bir problemimiz. Burada da biz maddi, manevi bu işin arkasındayız.
ODALAR ÜSTÜYÜZ
170 kişi bir arada hareket edebiliyorsunuz. Önümüzde ATSO seçimleri var. Seçimle ilgili ortak bir görüş mü belirliyorsunuz? Yoksa kararı üyelerinize mi bırakıyorsunuz?
ATSO seçimlerinde ortak bir düşüncemiz yok. ANTGİAD, odalar ve siyaset üstü bir dernektir. Biz buna böyle inanıyoruz. ANTGİAD’ın her yerde olması gerekiyor. Buna da inanıyorum. Her iki listeden de komitelerde üyemiz olması bizi memnun edecektir. Benim kulağıma gelene göre her iki kişinin listesinde üyelerimizden insanlar olacaktır. Bu bize gurur verir. Bunun ötesinde bizim direkt olarak müdahalemiz söz konusu değildir. ANTGİAD, 28 yıllık bir dernektir. Oda ve siyaset üstüdür.
ANTALYASPOR İÇİN ELİMİZİ TAŞINALTINA KOYARIZ
Antalyaspor’un maçlarına gidiyor musunuz?ANTGİAD olarak locamız var. Biz daha önceki dönemlerde maç için loca kiralıyorduk. Ama benim yıllardır kombinem var. Cüzdanımda taşırım, her zaman gururla… Antalya için ne yapılması gerekiyorsa ANTGİAD her zaman taşın altına elini koymuştur. Basit bir örnek daha vereyim. Yakında bunun lansmanını da yapacağız. Bu yıl valilik tarafından Perge yılı ilan edildi. ANTGİAD olarak dedik ki bir dikili taşımız olsun. Perge’de bir sütün restore ettik. Şimdi biz ANTGİAD levhamızı büyük ihtimalle turizm haftasında 15 Nisan’da orada o etkinliği de gerçekleştireceğiz. Antalyaspor aynı zamanda bir markadır ve iyi bir reklam aracıdır. Antalyaspor için ne yapılması gerekiyorsa biz yapmaya çalışacağız. Öbür taraftan tarih açısından tabi imkânlarımız ölçütünde elimizi taşın altına koymaya hazırız ki koyduk da… Müzeye gerekli maddi yardımımızı yaptık. İzinlerimizi de aldık. Bu konuda da turizm haftasını bekliyoruz.
ANTGİAD’IN OLMADIĞI YER YOK
Hangi etkinliklere dahil oldunuz?Bizde çok var. Örneğin Mayıs ayında düzenlenecek Gastro Alaturka etkinliğinde ANTGİAD danışma kurulu üyesidir. Runatolia’da biz iki takım çıkardık. Biri İş Babalık Projesi, AÇEV’in projesidir. Biri de TEMA yararına koştu. Ki Antalya’da TEMA’ya bağış toplayan ilk 10 dernekten biriyiz. Ayrıca İktisadi İdari Bilimler tarafından yıl sonunda düzenlenecek Antalya Kent Ekonomisi Çalıştayı’na ANTGİAD üyedir. 18 Nisan’da Turizm Fakültesi’nde düzenlenecek Destinasyon Yönetimi konulu panelde bende panelistim. Orada bir konuşmam olacak. ANTGİAD’ın olmadığı yer yok.