Sahil işgali devam ediyor

Turizm başkenti Antalya’nın en gözde destinasyonlarından Aksu’da bulunan orman tahsisli, turizm yatırım belgeli, 4 yıldızlı Swandor Hotels & Resorts Topkapı Palace sahili işgal etmesinin yanı sıra, söz konusu plaja duvar örerek kumsalı adeta özel mülkiyete çevirdi. Hürses Gazetesi’nin geçtiğimiz ay gündeme getirdiği işgal, üzerinden haftalar geçmiş olmasına rağmen hala devam ediyor.

Dünya turizminin başkenti, Türkiye turizminin parlayan yıldızı, en uzun sahile sahip şehir Antalya’da bu gözde plajlar herkesin ulaşmak istediği yerler arasında yer alıyor. Ancak bu istek Anayasa’da yer alan kanunlar ile engellenmiş durumda. Kanunların açıkça belirtmesine rağmen halka ait olması gereken plajlar bazı oteller tarafında adeta açık bir ceza evine dönüştürülerek vatandaştan mahrum bırakıldı ve bırakılmaya devam ediliyor. Anayasa’nın çok açık olmasına karşı bu kurallar nedense hiç uygulanmadı. Kuralın uygulanmama durumuna çarpıcı bir örnek daha Antalya’da gün yüzüne çıktı.

Halk kendine ait olana para ödemek zorunda

Otellerin plajları özel mülkiyeti gibi kullanmasının en sansasyonel örneklerinden birisi Aksu’da yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Orman tahsisli, turizm yatırım belgeli 4 yıldızlı Swandor Hotels & Resorts Topkapı Palace Hotel, vatandaşa ait olan plajı kalın ve uzun duvarlar ile çevreleyerek adeta özel mülkiyetine dönüştürmüş durumda. Otel, halka ait olan plajdan bu şekilde gelir elde ediyor. Vatandaş ise kendine ait olan bu plajı kullanmak için otelde kalmak veya otele para ödemek zorunda bırakılıyor.

Bir ilk olarak değerlendiriliyor

Orman tahsisli, turizm yatırım belgeli, 4 yıldızlı  Swandor Hotels & Resorts Topkapı Palace sahil işgalinin yanı sıra vatandaşların kendilerine ait olması gereken plajı kullanmamaları için sahile geniş ve uzunca bir duvar ördü. Örülen bu duvar denizin derinliklerine kadar giriyor. Bunun yanı sıra plajın izinsiz kullanılmasına karşı duvarların üzerinde adeta ülke sınırı gibi demir teller bulunuyor. Antalya’nın gözde sahillerini şezlonglar veya özel işletmelerle işgal eden birçok firma olmasına rağmen, sahilin duvar ve denir teller ile kapatılması bir ilk olarak değerlendiriliyor.

Uydudan bile görünüyor

Otelin her iki tarafı da duvarla kapattığı görüntüler uydu fotoğraflarına da yansımış durumda. Aksu ve Kundu’nun uydu fotoğraflarına bakıldığında sayısız otelin sahili açık bırakmasına karşı orman tahsisli, turizm yatırım belgeli, 4 yıldızlı Swandor Hotels & Resorts Topkapı Palace’ın duvarı ve sahili betonlaştırması çok net görünüyor.

Anayasa ne diyor?

Anayasa'nın "Kıyılardan yararlanma" başlıklı 43'üncü maddesinde şu ifadeler yer alıyor: ‘Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.’

Kavga ve tartışmalar kaçınılmaz oluyor

Anayasa'da kıyıların halk tarafından kullanılmasının engellenemeyeceği belirtilmiş olsa da günümüzde, birçok yerde kıyılar özel işletmeler tarafından kapatılmış durumda. Bu özel işletmelerin önündeki kıyıya ulaşmak para vermeden mümkün olmuyor. Plajı kullanmak isteyen vatandaşlardan da yüksek fiyatlar isteniyor. Zaten ekonomik olarak zorda olan halk bu durum karşısında tepki gösterince kavgalar ve tartışmalar kaçınılmaz oluyor.

Kanunlar açık

Kıyı kanununun 4. ve 5. maddesinde denize 50 metreden yakın yerler herkesin kullanımına açıktır deniliyor. Kanunun 4. Maddesinin "Toplumun Yararlanmasına Açık Yapı" başlıklı kısmında şöyle denilmekte; "Mevzuata göre tespit ya da tasdik edilmiş kural ve ücret tarifelerine uygun biçimde, getirdiği kullanımdan belirli kişi ya da topluluklara ayrıcalıklı kullanım hakkı tanımaksızın yararlanmak isteyen herkese eşit ve serbest olarak açık bulundurulan ve konut dokunulmazlığı olmayan yapıdır". 5. Maddede ise "Kıyılar ve doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz." ifadeleri yer alıyor. 

Anayasa’da yer alan kanunların net bir şekilde ifade etmesine rağmen sahil işgali devam ediyor. Konunun Hürses Gazetesi aracılığıyla gündeme gelmesinin üzerinden 3 hafta geçmiş olmasına karşın işgalin sona erdirilmesine yönelik bir aksiyon alınmaması da şaşkınlık yarattı.

 

 

Selim Çelik