Okay aslında elektronik şarkılar yapmayı ve söylemeyi tercih eden bir müzisyen. Ama elektronik müzikte yeteri kadar ortaya çıkmayan çok özel bir sesi ve duygusu var. “Gel, bir tane de böyle bir albümün olsun” dedim. Bir sene sonra kabul etti. Pek de güzel oldu bence... Okay, sokaktan mezun; en zorlu okuldan... Sesindeki tevekkül, isyan, şefkat, abilik oralardan. Ustalığı da öyle... Usta-çırak geleneğinin disiplininden ve çelebi adabından. Tam anlatamayabilirim: Okay bi’şey... Bi’şey de adını bulamıyorum. Siz bulursunuz zaten.
SEZEN AKSU
* Albümünüzdeki tüm şarkıların müzikleri ve içlerinden sekizinin sözleri Sezen Aksu’ya ait. Yolunuz nasıl kesişti?
- Yıllar önce Levent Yüksel’in albümündeki ‘Kadınım’ şarkısının sözleri kafama takıldı. “Kadınım, söyle sen mutlu oldun mu, onları da öptün mü, seviştin mi” falan gibi şeyler vardı sözlerde. Birine ”Kadınım” diyorsan yanında olması lazım. Kendi kendime atarlanarak cevaben bir şarkı yazdım.
* Sonra?
- O sırada kendi albümüm üzerinde çalışıyordum. Aykut Gürel’e şarkılarımı dinletecektim. O şarkıyı da ekledim. Gürel dinlerken durdurdu, “Bu ne?” dedi. Orada öğrendim ki meğer şarkının sözleri aslında Sezen Aksu’nunmuş! Biz Gürel’le çalışmaya başladık, Sezen Aksu da bu süreçte şarkılarımı dinlemiş. ‘Öptüm’ albümündeki şarkılarından bazılarına da remiks yaptım. Sezen Hanım, Aykut Gürel’e “Madem senin şarkıcın, bana da şarkı düzenledi, konserlerime de çıksın” demiş.
* İlk karşılaşmanızı hatırlıyor musunuz?
- ‘Öptüm’ albümünün Bodrum konseriydi. Karavanına yaklaştım. Kapı açıldı ve bir ışık yansıdı. Nabzım durmuş olabilir. Sezen gayet rahattı, “Okaycım iyi hissetmeni isterim, bana bırak” dedi. Teşekkür ettim. “Ben teşekkür ederim, şarkılarıma can verdin” dedi. O dakikadan sonra ben eski ben değildim. Sezen’den önce ve Sezen’den sonra denilebilecek bir adam oldum. Altı konser onunla sahneye çıktım.
* Albüm çalışması nasıl başladı?
- Ben bir albüm çıkardım ama istediğim gibi duyulmadı. Piyasaya küstüm. 2011’de aniden babamı kaybettim. İstanbul’da iyi hissetmediğime karar verip Antalya’ya yerleştim. Üç sene orada yaşadım.
* Sezen Aksu’yla birlikte çalıştığınız o stüdyo... Nasıl bir yer?
- Sezen öyle bir stüdyo yapmış ki gerçek bir cennet. Ağaçlar, kediler, köpekler... Her yerde müzik yapılıp sadece müzik konuşuluyor.
* Onno Tunç ve Attilla Özdemiroğlu’nun da bulunduğu stüdyo...
- Onların ruhları hep orada. Aynı his duruyor. Şarkı nasıl yapılır, söz nasıl yazılır, size bir şekilde orası yol gösteriyor. Okul gibi... Sezen çok hızlı bilgi verir ama her söylediği doğrudur. Oturup beş dakika söylediklerini düşünmeniz, sindirmeniz gerekir.
* Size bir albüm yapma fikri nasıl çıktı?
- Stüdyoda sürekli sıfır şarkılar yapılır. Demoları da ben söylüyordum ve o şarkılar, şarkı isteyen isimlere, benim sesimden gönderiliyordu. Tabii şarkıları başta Sezen dinliyordu. O dinleyeceği için çok önemsiyordum. Bu da beni istemeden iyi bir solist yaptı. Bir gün, “Gel sana albüm yapalım, şarkıları ben seçtim bile” dedi. Bir dinledim, diğer şarkılar bir kiloysa bu şarkıların ağırlığı bir ton! Bazı sözleri anlamak için sözlüklere başvurmam gerekti, muhteşem bir edebiyat... “Söyleyebilir miyim acaba?” diye düşünürken olay bu noktaya geldi.
SEZEN AKSU
* Albümünüzdeki tüm şarkıların müzikleri ve içlerinden sekizinin sözleri Sezen Aksu’ya ait. Yolunuz nasıl kesişti?
- Yıllar önce Levent Yüksel’in albümündeki ‘Kadınım’ şarkısının sözleri kafama takıldı. “Kadınım, söyle sen mutlu oldun mu, onları da öptün mü, seviştin mi” falan gibi şeyler vardı sözlerde. Birine ”Kadınım” diyorsan yanında olması lazım. Kendi kendime atarlanarak cevaben bir şarkı yazdım.
* Sonra?
- O sırada kendi albümüm üzerinde çalışıyordum. Aykut Gürel’e şarkılarımı dinletecektim. O şarkıyı da ekledim. Gürel dinlerken durdurdu, “Bu ne?” dedi. Orada öğrendim ki meğer şarkının sözleri aslında Sezen Aksu’nunmuş! Biz Gürel’le çalışmaya başladık, Sezen Aksu da bu süreçte şarkılarımı dinlemiş. ‘Öptüm’ albümündeki şarkılarından bazılarına da remiks yaptım. Sezen Hanım, Aykut Gürel’e “Madem senin şarkıcın, bana da şarkı düzenledi, konserlerime de çıksın” demiş.
* İlk karşılaşmanızı hatırlıyor musunuz?
- ‘Öptüm’ albümünün Bodrum konseriydi. Karavanına yaklaştım. Kapı açıldı ve bir ışık yansıdı. Nabzım durmuş olabilir. Sezen gayet rahattı, “Okaycım iyi hissetmeni isterim, bana bırak” dedi. Teşekkür ettim. “Ben teşekkür ederim, şarkılarıma can verdin” dedi. O dakikadan sonra ben eski ben değildim. Sezen’den önce ve Sezen’den sonra denilebilecek bir adam oldum. Altı konser onunla sahneye çıktım.
* Albüm çalışması nasıl başladı?
- Ben bir albüm çıkardım ama istediğim gibi duyulmadı. Piyasaya küstüm. 2011’de aniden babamı kaybettim. İstanbul’da iyi hissetmediğime karar verip Antalya’ya yerleştim. Üç sene orada yaşadım.
* Sezen Aksu’yla birlikte çalıştığınız o stüdyo... Nasıl bir yer?
- Sezen öyle bir stüdyo yapmış ki gerçek bir cennet. Ağaçlar, kediler, köpekler... Her yerde müzik yapılıp sadece müzik konuşuluyor.
* Onno Tunç ve Attilla Özdemiroğlu’nun da bulunduğu stüdyo...
- Onların ruhları hep orada. Aynı his duruyor. Şarkı nasıl yapılır, söz nasıl yazılır, size bir şekilde orası yol gösteriyor. Okul gibi... Sezen çok hızlı bilgi verir ama her söylediği doğrudur. Oturup beş dakika söylediklerini düşünmeniz, sindirmeniz gerekir.
* Size bir albüm yapma fikri nasıl çıktı?
- Stüdyoda sürekli sıfır şarkılar yapılır. Demoları da ben söylüyordum ve o şarkılar, şarkı isteyen isimlere, benim sesimden gönderiliyordu. Tabii şarkıları başta Sezen dinliyordu. O dinleyeceği için çok önemsiyordum. Bu da beni istemeden iyi bir solist yaptı. Bir gün, “Gel sana albüm yapalım, şarkıları ben seçtim bile” dedi. Bir dinledim, diğer şarkılar bir kiloysa bu şarkıların ağırlığı bir ton! Bazı sözleri anlamak için sözlüklere başvurmam gerekti, muhteşem bir edebiyat... “Söyleyebilir miyim acaba?” diye düşünürken olay bu noktaya geldi.