BURSA MAÇINDA GÖRDÜK
Bunları neden anlatıyorum. Antalyaspor’un Bursaspor karşılaşması geçtiğimiz cumartesi günü saat 16:00’da oynandı. Özellikle maraton tribününde oturan ve maç izleyen taraftarların fotoğrafları gerçekten çok ilginçti. Güneş tepelerinde, hava sıcaklığı 20 derecenin üzerinde 90 dakika boyunca güneşten kavrularak maç izlediler. Karşılaşma bittikten sonra bazı maraton tribününde maç izleyen dostumla karşılaştım, sanki stadyumdan değil, plajdan geliyor gibiydiler.
KONYA MAÇI DA 16.00’DA
Hava sıcaklığının gittikçe daha da artacağını düşünürsek, 15 Nisan’da oynanacak olan bu karşılaşmanın saat 16:00’da oynanması çok sağlıklı bir karar gibi durmuyor. Gerek sporcu sağlığı açısından, gerekse tribünlerde maç izlemeye gelen taraftarları olumsuz etkileyeceğini düşünürsek maçın başlama saatinin en erken 18:00 olması gerektiğini düşünüyorum. Antalyaspor yönetiminin de bu konuda adım attığını biliyorum. Gerekli müracaatlar yapılıyor ancak kırmızı beyazlı taraftarlarımız da mutlaka bu konuyu gündeme getirmeli ve daha önce yaptıkları gibi gerek sosyal medyadan gerekse mail yoluyla Antalyaspor yönetiminin bu itirazını desteklemeliler. Belki son zamanlarda gerek maç günleri gerekse maç saatleri ile ilgili Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) çok fazla şikayet ediyor gibi gözükebilir ancak, yaptığımız itirazların hepsinde de haklılık payımız olduğunu düşünüyorum.
ELEKTRİK ÜRETİYOR DİYE Mİ?Türkiye’nin güneşten elektrik üreten tek stadyumu olan Antalya Stadyumu’nu sanırım Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yanlış anlamış. Stadyum, güneşten elektrik üretiyor diye Antalyaspor’un maçları devamlı olarak gündüz saatlerinde oynanacak diye bir kural mı var acaba merak ediyorum. Eğer öyleyse, keşke Antalya’ya kendi elektriğini üreten stadyum yapılmasaymış.
ESKİ GÜNLER GERİDE KALDI Antalyaspor ile Bursaspor karşılaşmaları gerilimi yüksek maçlar olarak tarihe geçmiştir. Kavgaların olduğu, yaralıların olduğu maçlar artık geride kaldı. Her iki takım taraftarları arasında son yıllarda dostluk rüzgarları esiyor bu durum da hepimizi mutlu ediyor. Çünkü futbol dostluk ve kardeşlik demektir. Antalya’ya gelen Bursaspor taraftarlarını karşılayan kırmızı beyazlı taraftarlar 07 Gençlik lokalinde hep birlikte kahvaltı yaptı, Antalya’yı gezdi ve yine hep birlikte maça geçti. İBRAHİM AY HER YERDE Antalya’da futbol ile yakından ilgilenen herkesin tanıdığı bir isimdir İbrahim Ay. Özellikle amatör futbolun duayen isimleri arasındadır. Antalya’da bir çok futbolcu yetiştirmiş, Antalya futboluna çok önemli hizmet etmiş bir isimdir. Antalyaspor’un gerek iç saha maçlarında, gerekse deplasman maçlarında tribünde İbrahim Ay’ı mutlaka görürsünüz. Sadece Antalyaspor maçlarında değil, Antalya’da nerede bir futbol karşılaşması varsa orada mutlaka İbrahim Ay vardır. GOLÜ ATTI FORMAYI İMZALADI Antalyaspor’un Süper Lig tarihindeki 900’üncü golüne imza atan Deniz Kadah, yarışmayı kazanan taraftara formasını imzalayarak gönderdi. Bursaspor karşısında 900. golümüzü atan Deniz Kadah, Twitter’da #DokuzyüzeNiyetKimeKısmet etiketi altında düzenlenen yarışmayı kazanan taraftar Hasan Tahsin Özen’in formasını imzaladı. İTTİFAK TRİBÜNDE Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mustafa Aksoy ve Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Antalyaspor-Bursaspor karşılaşmasını tribünde birlikte izledi. Fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmeyen iki başkan sosyal medya hesaplarından da “Şehrimizin takımını galibiyetten dolayı kutluyoruz” paylaşımında bulundu. Bu arada Ak Parti’nin çiçeği burnunda il başkanı İbrahim Ethem Taş’ı da bundan sonra Antalyaspor tribünlerinde daha fazla görmek istediğimizi de belirtelim… İŞTE O EKİP Antalyaspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu ve ekibi, büyük bir alkışı hak ediyor. Antalyaspor’un başına geldiği gün bu kulübün başkanı yoktu. Bir elin beş parmağını geçmeyen yöneticisi vardı. Eto’o’nun durumu belirsizdi. Kalacak mı gidecek mi belli değildi. Nasri ve Menez gibi büyük bir sorunu vardı. Takımın özgüveni kalmamıştı. Futbolcuların kafası karışıktı. Sezona şampiyonluk parolası ile giren Antalyaspor, devre arasında ligden düşecek iki takımdan birisi olarak lanse ediliyordu. Mali tablo ise cabasıydı… Devre arasında takıma takviye yapma ihtimali dahi bulunmuyordu. Ancak Hamza Hamzaoğlu başta olmak üzere işte o ekip, böylesine önemli ve kritik bir teklifi kabul etti. Hamza Hamzaoğlu’nun deyimi ile taşın altına ellerini soktular. Yeni başkan geldi, yönetim geldi, mali krizle baş başa kaldı, Eto’o gibi bir futbolcu takımdan ayrıldı ancak Hamza Hamzaoğlu inancını kaybetmedi. Diğer teknik direktörlerin, bu durumdaki bir takıma bırakın gelmeyi, kaçıp gittiği bir ortamda Hamza hoca, güzel günler görmek için, Antalyaspor’u layık olduğu yere getirmek için buraya geldim dedi. İşte bunda dolayı Hamza hocayı takdir ediyorum ve kocaman alkışlıyorum. İnancı için, cesareti için… Onun cesareti ve inancının ise öncelikle futbolculara, sonrasında ise taraftara yansıdığını düşünüyorum. Antalyaspor kaçanlarla değil, kalıp savaşmayı göze alanlarla yükselecek… Kaçanlar mı? Onlar zaten hak ettiğini buluyor. Buna da sanırım ilahi adalet diyoruz… ÖNCE KONYA ZANNETTİM Samuel Eto’o, Antalyaspor’da forma giyerken, kentin çeşitli yerlerinde çektiği fotoğrafları sosyal medyadan takipçileriyle paylaşıyordu. Bir bakıyorduk Üçkapılar’da fotoğraf çekiliyor, bir bakıyorduk kaldığı otelin deniz manzarasını takipçileriyle paylaşıyordu. Eto’o’yu uzun zamandır sosyal medyadan takip ediyorum. Antalyaspor’dan ayrıldığından beri sosyal medyaya da pek girmez oldu. Artık eskisi kadar fotoğraf paylaşmıyor. Dün sosyal medyada gezinirken yeni bir fotoğraf paylaştığını gördüm. Kafasında şapkası, ilginç giyim tarzıyla bir caddede çekilmiş fotoğraf. Sonunda dedim Eto’o, Konya’yı gezmeye başlamış. Ya Zafer’e çıkmış yada Meram Bağları’nda fotoğraf çekilip paylaşıyor. Fotoğrafın altına bakınca ve ‘I love London’ yazısını görünce anladım, meğersem Eto’o, Londra’dan fotoğraf çekilip paylaşıyormuş.