Bir konu durmadan tekrarlanarak anlatılırsa; anlatan ne der?
“Söyleye söyleye dilimde tüy bitti”
Bu deyim tam bana göre söylenmiş.
Neden? Yıllardır Kaleiçi’nde gözlemlediğim sorunları; Hürses Gazetesi köşelerinde sizlere aktarıyorum.
Gel gelelim bu anlattıklarımın hiç birine önem verilmediğinden; benim yazdıklarımla kalıp gitti!
“Konu” keşke benim kişisel bir konum olsa da karşılığını bulamasaydım bu kadar üzülmezdim.
Konu: KALEİÇİ
Kaleiçi kimin?
Benim, senin, onun daha doğrusu hepimizin!
Amma velâkin bu kadar seveni ve kollayanı olmasına rağmen; maalesef KALEİÇİ yıkılmaktadır.
Bakmayın siz; ÜÇKAPILAR’dan geçip taa HIDIRLIK KULESİ’ne oradan da YAT LİMANI’na çekirdek yiyerek gezenlerin söylediklerine!
“Ayy! Ne kadar güzel bir ev! Ben de burada yaşamak isterdim!”
Maalesef; BAKAN da bakmayan da böyle biraz toparlanmış sokaklarda gezince aynı şeyleri söylüyorlar.
Sadece Bakan değil, ne kadar milletvekilimiz var ise; Antalya’da yaşayan resmi özel kurum yetkilileri de aynı şeyi söylüyorlar!
“Kaleiçi çok güzel!”
BEN İNANMIYORUM
Yetkinin kimin elinde olduğu belli olmayan bir Kaleiçi; sadece gezilen ve görülen o sokaklardan ibaret değildir.
O kadar yıkık, dökük harabe evlerle dolu sokaklar var ki!
O kadar pislik içinde harabe olmuş yıkıntılar var ki!
Tarihi duvarlarına “grafiti” serserilerinin yazdıkları ve çizdikleri duvarlar var ki!
Masa sandalyelerin daralttığı sokaklara; 1mX1m eninde/boyunda/yüksekliğinde konulmuş saksılardan o kadar var ki!
Kaleiçi’ni çok seven ve onun daha da güzel bir yer olmasını isteyen birileri olsa; böyle yerleri görünce hemen yetkilileri uyarır ya da onlara yardımcı olurdu!
Yok! Yok! Yok!
EĞER OLSALARDI
Ne bakandan, ne başkanlardan, ne vekillerimizden, ne turizmcilerden, ne ATSO’dan, ne VATSO’dan, ne müzeden, ne bakanlıktan, ne basından, ne valilerimizden, kaymakamlarımızdan; Kaleiçi’nde harabe ve çöplük halinde duran evlere karşı bir “tepki” yok. Kaleiçi “aynı tas, aynı hamam” duruyor.
(çağrımı lütfen saygısızlık olarak almayın)
Gidin; İMARET SOKAK’taki evlere bir bakın!
Gidin; CİVELEK SOKAK’taki evlere bir bakın!
Daha sayayım mı?
KARATAY SOKAK, BALIK PAZARI SOKAK, AYDOĞDU SOKAK…
Ne temizlik işçileri, ne belediyelerimiz bu pisliklerle ilgilenmiyorlar! “Evini temiz tut” demiyorlar!
Dün duydum; onarılmış bir küçük ev için 1,5 milyon dolar istiyorlarmış!
Pes yani; bu kadar değerli bir yerin var; sen burayı çöplük içinde tut; yerli yabancı turistlere senin yüzünden rezil olalım.
OLMUYOR
Bu yıkık dökük harabe ve çöplük olmuş ev sahipleri bulunsun ve gereken işlemler lütfen yapılsın.
Yirmi senedir; ne onarım var, ne bakım var ve ne de perdeleme var!
YETKİLİ VARSA
Bu dediklerimi de doğru buluyorsa; lütfen gereğini yapsın!
Yetti gayri!
Bugün yine o sokaklardan geçtim, fotoğrafladım.
Geçen senede, daha önceki sene de geçtim.
Daha önceki senelerde de geçtim.
Aynı pis, yıkıntı evler duruyor!
ANTALYA’YA YAKIŞMIYOR
Uluslararası fuarlar, festivaller yapıyoruz ama burnumuzun dibindeki yeri güzelleştiremiyoruz!
Sonra da turist bekliyoruz!
Yol yok, harita yok!
Harita deyince aman “dijital harita” falan yapmaya kalkmayın; Birkaç yere konuldu! Turistten çok; serserilerin oyuncağı oldu. Bozuldu kaldı. Yapılan masraflar da boşa gitmiş oldu!
…
Dip not: Mermerli’deki WC açılmamış! Gezenler sıkıntı çekiyor!