Ben şehrin sokaklarını; evlerdeki (eski) misafir odalarına benzetirim. Evde her yer dağınık olur ama misafir odası; her zaman tertemizdir.
Antalya merkezde temizlik işleri; geçmiş yıllara göre daha titiz bir şekilde yürütülüyor. Sağda solda öyle yığılmış, dökülmüş çöp yığıntıları görmüyoruz!
Yerlerde en çok gördüğümüz; sigara izmaritleri, paketleri, pet şişeler, kola kutuları ve dondurma külahlarını saran kâğıtlar!
AVRUPALI
Sizler de şahit olmuşsunuzdur; elindeki ufacık bir kağıt parçasını bile atmak için yana yana “çöp kutusu” ararlar ve oraya atarlar!
Biz de bu terbiye % 5; ya var yoktur!
“Terbiye yoktur, kültür yoktur, saygı yoktur, çevrecilik yoktur” vs. ne derseniz deyin çünkü huylu huyundan vazgeçmiyor!
KALEİÇİ ÇÖPLERİ
Adamlar lüks oteller, lokantalar açıyorlar. Her yer ter temiz! Ama sıra “çöp” atmaya gelince; o güzellik kalmıyor!
Kendi mutfağının, dükkânının çerini çöpünü alıyor; karşı evin duvarının dibine bazen açıktan ve bazen poşetlerde koyuveriyor!
Balıkçı buz dolabının erimeyen buzlarını alıyor, götürüyor komşu evinin köşesine kendince çöplüğe döndürdüğü yere koyuyor!!!
Akan, sızan sular çevreyi kirletiyor, kokutuyor ama dert değil!
ZABITA VAR, ÖZEL GÜVENLİK VAR, POLİS VAR!
Kaleiçi üzerine bir eğitimleri, bilgileri yok. Sıcaktan ortalar da görünmedikleri gibi; varlıkları bile meçhul!
Bırakın onları “temizlik işçileri” bile; karınca yolu gibi aynı yerden gelip gidiyorlar! “Zaten torpilli onlar” diyorlar ve onlar da hiçbir şeye karışmıyorlar!
Çavuşları var; o da motorla “vınn” gelip geçiyor!
Çöpe ve dökene bir müdahale yok!
Bazen Kaleiçi’nde oturanlar; inşaat veya bahçe atıklarını da rastgele sokağın bir köşesine dökerler. Günlerce durur!
YASAK YOK, CEZA YOK!
Bir turistin elindeki ufacık bir kâğıt parçasını atmak için “çöp kutusu” ararken; bizimkiler korkusuzca, pervasızca bırakın ufak çöpleri tonlarca çöpü dediğim gibi keyiflerince sokak ortalarına döküvermektedirler!
Bu ise hem çevre kirliliği yapmakta ve “turistik Kaleiçi” imajının da zedelenmesine neden olmaktadırlar!
Böyle durumlarda; caydırıcı bir cezayı da hak etmektedirler.
Verilmez ise; VALİ beyin son yasağından önceki zaman da sabahlara kadar çalan “müzik” olayına benzer olur!
“Yasak yok, ceza yok” gece 24.00 olmuş, çevrede yatan var, istirahat edenler var ama onlar için dert değil idi!
ŞİMDİ
Antalya Valimizin gelen tepkiler üzerine müzik saatine bir sınırlama getirmesi ve ceza uygulaması hemen etkisini göstermiştir.
Bu kararla Kaleiçi’nde esen soğuk rüzgâr; esnafı ayıktırmıştır. Ama bu “çöp” olayı hariç!
Duyarlı esnafımızın bizzat kendisi; kendi çöpünü dışarıya ve hem de komşusunun duvarına yığanlara karşı tepki göstermektedir.
Bu köşede gördüğünüz fotoğraflar; bu esnafımızın tespitidir.
OLAY BASİT
Zaten çöp kamyonetleri belli saatlerinde muntazaman gelip geçmektedirler.
1- Kaleiçi esnafı veya oturanları çöplerini mutlaka ağzı kapalı bir şekilde; kamyon geçme saatine yakın dışarıya kendi kapı önlerine koymalıdırlar.
2- Akan ve kokan çöpleri daha iyi poşetlemelidirler.
3- Uygulanmayan fakat benim önerim de; uzun plastik çöp kutularına çöpler atılmalıdır.
4- Belediyelerimiz; Kaleiçi ve dışındaki esnafımızı dağıtacakları el broşürleriyle eğitmelidirler.
5- Hatta deterjanlı suların sokaklara dökülmemesi gerektiği anlatılmalıdır.
6- Bilhassa Kaleiçi’ne içi görünen ince poşetlerden çöp kutuları konulmalıdır ki; saksıların diplerini insanlar “çöp kutusu” olarak kullanmasınlar!
Antalya’mızı gezmeye gelen yerli ve yabancı turistlere karşı “TEMİZ KALEİÇİ VE ANTALYA” imajını oluşturmak için; el birliği yapmamız gerekmektedir.
Bu da maddi ve manevi olarak hepimize düşen bir görevdir.
::: :::
YAZ BİTTİ
Sıcaklardan ve Antalya neminden etkilenmemek mümkün mü? Ben de öyle yaptım; köşe yazılarıma biraz ara verdim.
Ve bugün yeniden “notlarımı” sizlerle paylaşmaya başlıyorum.
Merhaba…