Bir devemiz eksikti…
Yıkılan Özel İdare binasının yerine Serdengeçti adı verilen gerçekten güzel bir park yapıldı.
Gerek o kazulet binanın yıkılması ve gerekse onun yerine Kadın Yarı Deresi’ni de içine alan bir peyzajla güzel bir park alanı yaratılması konusunda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e teşekkür etmek gerekir.
Ancak bildiğiniz gibi parklar insanların dinlencesi, nefes alması ve hele betona boğulmuş kentlerde yeşile dokunabilmek için yapılır, “deve gezdirmek için değil.”
Hele alışveriş yapılması için gezici pazar yeri kurulması hiç değil…
O güzelim parkın yarısında kurulan panayırda gıda kontrolünün yapılıp, yapılmadığı belli olmayan et ve süt ürünlerinin satışının yapılması, cadde manzaralı yere ıhtırılan develerle kaldırımda insanların gezdirilmesi tam anlamıyla utanç verici bir görüntüdür.
Bir takım siyasi ilişkileri kullanarak bazı açıkgöz tacirlere böylesine yerleri tahsis ederek kamunun malını peşkeş çekmek yöneticilik değildir.
Bir hafta boyunca süren bu rezalet görüntü bitti.
Umarım parklarımıza ve meydanlarımıza yapılan bu saldırılar son bulur…
Türel’in başı çok ağrıyacak
Şarampol Caddesi’nin yeni halini gördünüz mü bilmem ama aliy-ül vâlâ ile açılışı yapılaması planlanan cadde, Türel’in başını çok ağrıtacak gibi görünüyor.
Türel’in 2009 seçimini kaybetmesinin nedenlerinden birisi olan bu cadde ile Türel, 100. Yıl trafiğinin kilitlenmesine neden olacak ve yine bu cadde yüzünden başı ağrıyacaktır.
Şarampol Caddesi’nin araç trafiğine kapatılması ile bu cadde ile Kazım Özalp Caddesi’ne yaya bağlantısı kurulacak ve böylece araçların sadece alt geçitten seyrine izin verilecektir.
Hele Doğu Garajı istikametinden gelen ve günün her saati yoğun araç trafiğinin olduğu Fahrettin Altay Caddesi’nden Yener Ulusay Bulvarı’na girişin yapılamayacak olması insanları isyan ettirecektir.
Bu caddeden gelenler 567. Sokağı kullanarak, Çarşamba Pazarı’na kadar gidecekler…
Peki, Fahrettin Altay Caddesi’nden gelip batı istikametine gidecek olanlar nereden dönecekler?
“Alternatiflerini oluşturmadan yolların rastgele trafiğe kapatılması, insanların en kısa mesafelik bir yere uzun dolaşmalardan sonra varabilmesi gerçek anlamda trafiğin kilitlenmesine yol açacaktır.”
Bizden söylemesi…
Kamu yararı yokmuş(!)
500 bini aşkın nüfusu ile yaklaşık 37 ilden büyük olan Muratpaşa İlçesi’nde yaşayan halkın en ciddi sorunlarından birisi, denize girebilecekleri plajların eksikliğidir.
“Başkan Uysal,” bu eksikliği giderebilmek için geçen yıl falezlerden denize girilebilecek ve doğal yapıyı koruyan projeler gerçekleştirdi.
Ancak, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan -uzun uğraşılardan- sonra bu plajlardan ancak
2 tanesine izin alabildi.
Bunun yeterli olamayacağı çok açıktı.
Geçtiğimiz günlerde kaçak yapıları olan Bambus ve Adalar Plajı’nda yıkımları yapan Muratpaşa Belediyesi, bu alanlara halkın denize girebilmesi için yeni projeler gerçekleştirdi.
Ancak Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu “kamu yararı olmadığından(!)” buralara yapılan ve doğal yapıyı koruyan plaj projelerine izin vermedi.
Bu kuruldakilere sormak gerek;
“Kamu yararı olması için ne olması gerekiyor?
Birilerine peşkeş çekilip kaçak yapılarla işletme açılmasına izin verilmesi mi sizce kamu yararı?
Uzun yıllar, kaçak yapılarla bu alanlardan birileri büyük paralar kazandığı zaman aklınıza kamu yararı gelmiyor muydu?”
İşinin uzmanları
Sabah / akşam, yazılarının tamamında ya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldıran ya da Türel’i öve öve bitiremeyen bir arkadaşımız, belediyenin çıkarmaya çalıştığı tahvillerin Erdoğan tarafından iptal edilmesine –Bu haberi HÜRSES kamuoyuna duyurmuştu- “gizli eleştiri” yönelterek, “bu işler para ister” diye öylesine bir feryat edivermiş ki sanırım Türel, onun kadar üzülmemiştir.
Bir de belediyenin yatırımlarını ve hizmetlerini nasıl yaptığı konusunda da “ders(!)” vermeye kalkışmış.
Diyor ki, “Projelerin hazırlanması, programlanması, planlanması, işe başlanıp devam etmesi ve bitirilmesi hep “para” ile oluyor..
Bütün bunları da “işinin uzmanı” olan kişi ya da firmalar yapıyor..”
Sirkatini söylemek diye buna derler işte…
Türel’in ilk döneminde 7,5 trilyonluk ihalelerin davetiye ile hangi “uzmanlara(!)” verildiğini, hala elimde olan dosyalardan iyi biliyorum.
Bu, işinin uzmanı olanların başka alanlarda da başarılı uzmanlıklarının olduğunu ben de iyi biliyorum, bu arkadaşımızda iyi biliyor.
ATSO seçiminin ilkleri
OSB Başkanı Ali Bahar, ATSO Başkanlığı’na aday olduğunu açıkladı.
ATSO tarihinde ilk kez iki önemli sonucu olan ilkleri yaşayacağız.
Son dakikada bir gelişme olmaz ise, CHP üyesi ve önceki Başkan Çetin Osman Budak’ın ekibinden iki kişinin yarıştığı ve “ilk kez merkez sağdan bir adayın olmadığı” bir seçime tanıklık yapacağız.
ATSO seçiminin bir diğer önemli noktası ise; bu seçimin sonuçları, önümüzdeki yerel seçimler ile milletvekili seçimlerinde ağırlık merkezlerinin hangi gruplar lehine olacağına, “kimlerin belediye başkanı ve milletvekili olacağına dönük sonuçlar taşımasıdır.”