Muharrem İnce’nin konuşmasında dikkat çeken ve parti tabanından destek alan ikinci husus “dokunulmazlıkların kaldırılması ve HDP ile ittifak” hususudur.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının Anayasa değişikliği ile kaldırılmasına CHP’nin “Anayasa’ya aykırı ama evet diyeceğiz” demesi partili taban tarafından sindirilememiştir.
HDP Milletvekilleri ve CHP illetvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının yolunu açan bu tutum CHP’li olan, CHP’ye oy veren seçmenler tarafından sindirilmemiştir.
Tutuklanan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için Anayasa değişikliğine ihtiyaç olmadığı, mevcut İç Tüzük Hükümlerinin buna yeterli olmasına rağmen Anayasa değişikliğine ‘evet’ denilmesi partililer tarafından “kabul görmemiştir.”
AK Parti’nin bu sorumluluğu tek başına kaldıramayacağı gün gibi aşikârken, onların bu manevrasına destek olmanın siyasi anlamda savunulacak bir yanı yoktur.
Bu konuda yapılan savunmalar ise, dokunulmazlığın kaldırılması için verilen evet oyundan daha da vahimdir.
“Efendim, HDP buna hayır diyordu biz de hayır dersek HDP ile aynı çizgiye düşerdik”
Düşün, ne var bunda…
HDP ile bu konuda aynı şeyi düşünmek, aynı tavrı göstermek kötü bir şey mi?
Muharrem İnce’nin dediği gibi “HDP doğru söylüyor olamaz mı?”
“Demokrasiyi mi savunmak önemli, yoksa HDP ile aynı çizgiye gelmemek için demokrasiyi katletmek mi önemli?”
En acı şeylerden birisi de “iyi doğru söylüyorsunuz da HDP ile aynı çizgiye düşersek bize de PKK’lı derler…” savunması…
Zaten her demokratik adımı attığınızda her türlü yakıştırmayı yapmıyorlar mı?
CHP’nin PKK ile işinin olmadığını, olamayacağını CHP içinde tek bir PKK sempatizanının bile olamayacağını bilmiyorlar mı?
Daha yakın zamanda PKK’nın Kılıçdaroğlu’na yaptığı saldırıyı bu halk bilmiyor mu?
AK Parti’nin ve havuz medyasının koro halinde “CHP, PKK ile yandaş oldu” diye saldırmasından ve oluşturmak istedikleri algıdan – eğer abdestlinizden şüpheniz yoksa- korkmamak gerek.
Çünkü bu çaba AK Parti’nin kendi tabanını konsilide etme çabasından başka bir şeye hizmet etmez.
AK Parti’nin, HDP’yi yalnızlaştırma ve şeytanlaştırma çabalarına bir taş da CHP tarafından atılması demokrasi adına asla kabul edilemez bir tavırdır.
Devletin bekası diye bir algı oluşturdular ve bu algı üzerinden de MHP ile “milli mutabakat” diye bir oluşumu hayata geçiriyorlar.
AK Parti ve MHP kendi beka sorunlarını devletin beka sorunu vardır diye yutturarak iktidarı bırakmamanın arayışı içindeyken buna karşılık bu gidişe “itirazı olan” olan tüm siyasi yapılarla bir ittifak oluşumunu hayata geçirmek CHP’nin tarihi misyonudur.
İYİ Parti ve Saadet Partilerle yapılacak ittifak ne kadar meşru ise HDP ile yapılacak ittifak da o kadar meşrudur…
Bundan korkmamak gerek…