Hangi yaştan, hangi sosyal sınıftan, hangi cinsiyetten, hangi halktan ve inanıştan olursak olalım, yaşadığımız yıldaki umutlarımızı, beklentilerimizi hep öteliyoruz gelecek yeni yıla…
Bugüne dek hep böyle olmadı mı?
Şöyle bir düşünün; yaşadığınız hangi yılda umutlarınız gerçekleşti?
“Bu yıl benim için iyi geçti” diyebildiğiniz bir yıl var mı geride bıraktığınız yıllarda?
Yok değil mi?
Kişisel olarak böyleyken, toplum olarak faklı mıyız?
Değiliz…
Geride bıraktığımız yıllar içerisinde “bu yılı toplum olarak iyi geçirdik” diyebileceğimiz yıl var mı?
Ben beni bildim bileli, ülkeyi yönetenler, ”dar boğazdayız, kemerimizi sıkmamız gerek, az kaldı tünelde ışık göründü” sözlerini dillerinden düşürmediler.
Hep hayal sattılar ve bizlerde bu hayalleri hep satın aldık…
Ben beni bildim bileli “ekmek hep aslanın ağzında”…
Hiçbir yıl bu ekmeği koparıp alamadık, o zalim aslanın ağzından…
Yoksullar hep yoksul, işsizler hep işsiz kaldı…
Varsıllar ise hep büyüdü, hep daha varsıl oldular…
Ve buna itiraz ettiğimizde de “kaderdir” dediler, inandık…
İnanmadığımızda ise ezildik, büzüldük, yok edildik…
*****
Yiğitlerimiz çıktı aramızdan, “bu böyle gitmez, başka bir dünya mümkündür, yeter ki bir olalım, birlik olalım, emekçileri birleştirelim…” dediler…
Umutlandık, inandık ve bir gayret ayağa kalktık, tam bir araya gelip o güzelim başka dünyayı kurmaya adım atıyorduk ki, bu kez postallarla ezdiler, üzerlerimize tankları sürdüler…
Ama bir kez korku sarmıştı “düzen bekçilerini,” ya bir daha bir araya gelecek olurlarsa nice olur halimiz, dediler…
Zulmün, korkunun, tankın, postalın yetmeyeceğini iyi bildiklerinden, bu kez birliğimizi bozmak için inançlarınızla, kimliklerimizle oynadılar.
Birkaç parçaya böldüler bizleri…
Bu da yetmedi…
Elimizde kalan bölük/pörçük özgürlüklerimizle bunu da aşacağımızı gördüler ve bunları da rafa kaldırmak için terör kaosuna ve komşulardaki iç savaşa dayanarak ülkeyi “güvenlikçi politikalarla” yönetmeye başladılar…
Eyvallah, dedik bunu da sineye çektik…
Bu kez “ya bu halk ne kadar kuzuymuş” dediler, celep gibi önlerine katıp sürüdükleri yetmezmiş gibi gözümüze baka baka malı da götürdüler…
Ortada ne anayasa kaldı ne de yasa…
Hatta kendi koydukları kuralları bile çiğnemekte sakınca görmediler…
*****
Şimdi 2018 e gidiyoruz…
Ben onlarca yıl biriktirdiğim umutlarımı ve hayallerimi 2018’e taşıyacağım…
Ama biliyorum ki, yeni yılda da bunlar gerçekleşmeyecek, hatta üzerlerine yenileri gelecek ve ben onları bir sonraki yıla taşıyacağım…
Ve hep böyle hayallerimi ve özlemlerimi taşıyıp duracağım yıldan yıla…
Ama bir gün…
Bir gün mutlaka bu hayallerin ve umutların gerçekleşeceği, başka bir dünyanın kurulacağı o yıl gelecek…