Sosyal medya çağın en büyük bağımlılığı...
7'den 70’e bu platformlarda üyeliği bulunmayan kişi neredeyse yok gibi.
İnsanların kafalarından geçeni özgürce ifade etmelerine olanak sağlayan bu dijital platformlarda, kişiler sanal iletişimi sahte isimlerle sürdürüyor.
Özellikle hakaret ve tehdit içeren paylaşımlarda, klavye kahramanları yarattıkları sahte isimlerle çok cesur paylaşımlarda bulunuyorlar.
Oysaki, biz yazılı ya da görsel basın mensupları 5187 sayılı Basın Kanunu'nun cezai sorumluluk başlığı altında aşağıda dikkatinize sunduğum hukuki bilinçle yürüyoruz;
Cezai sorumluluk kapsamında 11. madde derki;
MADDE 11. — Basılmış eserler yoluyla işlenen suç yayım anında oluşur. Süreli yayınlar ve süresiz yayınlar yoluyla işlenen suçlardan eser sahibi sorumludur. Süreli yayınlarda eser sahibinin belli olmaması veya yayım sırasında ceza ehliyetine sahip bulunmaması ya da yurt dışında bulunması nedeniyle Türkiye'de yargılanamaması veya verilecek cezanın eser sahibinin diğer bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkûm olduğu cezaya etki etmemesi hallerinde, sorumlu müdür ve yayın yönetmeni, genel yayın yönetmeni, editör, basın danışmanı gibi sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili sorumlu olur. Ancak bu eserin sorumlu müdürün ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkilinin karşı çıkmasına rağmen yayımlanması halinde, bundan doğan sorumluluk yayımlatana aittir.
Demem o ki bizler kanun çerçevesinde hukuk sınırlarında Basın Kanunun 3. Maddesi geçerlidir. Bu bağlamda basın özgürlüğü şöyle tanımlanır:
MADDE 3. — Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir. Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir.
Hâli ile kanunlar nezdinde biz yayınlarımızı sürdürürken, sosyal medyada, tüm özgürlüğü ile hakaret ve tehdit savuranlara açık bir platform var.
Yani bizler kanun ile denetlenirken ve her türlü maddi, manevi sorumlulukla basın etiğine uygun davranırken, bizler de her türlü hakaret ve tehditle karşı karşıya kalabiliyoruz.
Bu nedenle bugün sizlere sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen hakaret ve tehdit suçları ile genel bilgi vermek istiyorum.
Türk Ceza Kanununun 125. Maddesi
(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
Yasa hakaret suçunun sesli, yazılı veya görüntülü bir mesaj şekli ile işlenmesini hakaret suçunun esas şekli ile benzer tutmuştur.
Konumuz sosyal medya yolu ile muhatabının onur ve haysiyetini rencide edebilecek derecede ise, hakaret suçu kapsamında değerlendirilecektir.
Suçun faili ya da mağduru herkes olabilir. Bize yönelik olanlarda mağdur belli iken suçu işleyen fail ise, maalesef belirlenemez hâlde oluyor.
Sosyal medyadan doğrudan hedef olan kişi ya da kuruluşların saygınlığı düşünerek, küçük düşürücü paylaşımlara alınganlık gösterip yargıya başvurması söz konusu olamıyor.
Sonuç olarak medya ya da sosyal medyada eleştiri ile hakareti birbirinden iyi ayırt edilebilmelidir.
Bilişim yolu ile işlenen suçlarda gönderilen iletinin kim tarafından gönderildiğinin bulunabilmesi IP bilgisinin tespiti ile mümkündür.
İfade özgürlüğü temel bir hak olmakla birlikte bu hak eğer bir başkasının onur, şeref, haysiyetini rencide ediyorsa hakaret ve tehdit suçları oluşacak ve kişinin de tespit edilmesi durumunda cezalandırılacaktır.
Maalesef sosyal medyada bu suçun kim tarafından ifa edildiğinin tespiti sahte hesaplar nedeniyle mümkün olmuyor.
Basın özgürdür.