Üniversite sınavları bitti. Şimdi bu yıl sınava girecekler için yarışa start verildi.
Başta gençler olmak üzere aileler ve öğretmenler için, önemli ve zor süreç başladı. Ancak bu zor süreçten daha önemli bir konu var, mesleki denge politikasının belirlenmesi.
Devletin mesleği denge politikasını belirlemesi durumunda önümüze çıkacak en önemli sorun; yığılma halinde işsiz meslek sahiplerinin, ülke ekonomisine vereceği zarar ve üretimin durmasıdır.
Mesela hukuk fakültelerinden yıllarca mezun edilen gençler var. Hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra serbest avukatlık yapanlar, hakim ve savcı olanlar var. Arz ve talep dengesi doğru oluşturulmadığı için her yıl binlerce hukuk fakültesi mezunu olacak. Çok değil, 5 yıl sonra üniversitelerden 150 binden fazla hukukçu, mezun olacak. Mezun olmakla iş bitmiyor, bu üniversite mezunu gençler, haklı olarak kendi mesleklerini icra etmek isteyecek.
Ama iş yok.
Burada ülke genelinde mesleki dengesizlik ortaya çıkacak.
Sadece hukuk değil, öğretmenlerle de ilgili aynı sorunu bugün itibariyle yaşıyoruz. Binlerce öğretmen atama bekliyor.
Neden?
Üniversitelerin mezun ettiği öğretmen sayısı ile ihtiyaç olacak öğretmen sayısı arasında ciddi bir fark var.
Ve… Bu fark her geçen gün açılıyor.
Bir çok meslek kolunda bunlar yaşanırken sanayici, üretici, ara eleman bulmakta zorlanıyor. Çünkü hiç kimse ara eleman olmak istemiyor. Herkesin avukat, öğretmen, doktor, mühendis olmak istediği bir ülkede, ara eleman okumak isteyen öğrenci bulamıyoruz. Bu durum gelecek 10 yılımızda, ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyor. Devletin mesleki denge politikasını oluşturarak üniversitelerden yıllık mezun sayısı orantısına göre iş kaynaklarını desteklemesi gerekiyor. Yoksa bu işin içinden çıkmak çok zor!