Hayat hızla akıp gidiyor. Akıp giden hayatın içinde yüzyıllar önce yaşanmışlıklarını bir cümle ile özetleyenler bugün atasözleri olarak hayatımızın içinde…
Yıllar geçtikçe dervişlerin, kahramanların, liderlerin, aydınların bu sözlerinin değerinin farkına varmak ve kitaplarla sayfalar dolu anlatılanların tek cümleyle ifade edilir olması beni etkiler.
Bu sözlerden sık sık sohbetlerde, sosyal paylaşımlarında Ebû Müslim Horasanî’nin olağanüstü anlamlı bulduğum tekrarladığım sözlerini kulağımıza küpe yapmamız gerektiğini düşünüyorum.
“Onlar, şerrinden emin oldukları için, dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakın tuttular. Yakın tuttukları düşmanları dost olmadı. Ama uzak tuttukları dostları düşman oldu. Herkes düşman safında toplanınca yıkılmaları mukadder oldu.”
Bu sözleri okuduktan sonra hepinizin zihninde yaşadığınız birçok olay ve ilişkinin canlandığına inanıyorum. Bu sözler ister siyasetin, ister ticaretin, isterseniz akraba ilişkilerinizin içinde yaşadıklarınızda anlam kazanıyor.
Hayata dair kazanımlarımıza bir de böylesi anlamlı cümleler eklediğimizde yaşadıklarımızın tecrübesine, tecrübe ekliyoruz.
P.Coelho’nun dediği gibi; “Kişi kendi yoluna inanabilmek için başkasının yolunun yanlışlığını kanıtlamak zorunda değildir.”
Kimse için zorunluluğumuz yoktur ama başkalarının yaptığı yanlışları, günahları, adaletsizliği gördükçe de, biz de ‘imamın dediğini yap, yaptığını yapma’ atasözünü hatırlayarak, yaşanılanlardan hepimizin ders çıkarması gerektiğini unutmayalım...
'Ayarı ile oynadığın kantar, bir gün seni de tartar'
İyi hafta sonları…