2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'ni hep birlikte yaşadık. Ak Parti’nin adayı dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan iken aday çıkaramayan ana muhalefet partisi CHP ile muhalefet partisi MHP ayrı ayrı aday çıkarmayınca ‘ÇATI ADAYI’ arayışına girdi.
Erdoğan gibi güçlü bir isimin karşısında, kimsenin duramayacağını düşünürken ortaya o güne kadar adını duymadığımız Ekmeleddin İhsanoğlu diye bir isim çıktı.
İhsanoğlu’nun çatı adaylığı maalesef ki tam bir fiyaskoydu.
Dağ fare doğurdu…
Ve… Bugün Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu MHP Milletvekili olmasına karşın etkisiz bir siyasetçi olarak aslına bakarsanız tarihe geçti.
Şimdilerde ATSO kulislerinde bir isim anılıyor…
Bildiğiniz gibi ATSO seçimleri 2018 Nisan ayına ertelendi.
Bu erteleme kararının ardından herkes ATSO Başkanı Sayın Davut Çetin’i başka bir isimle anmaya başlamış, Ekmeleddin Davut…
İnsanlar neden bu yakıştırmayı yaptı?
ATSO Başkanı Çetin, “ATSO seçimlerine siyaset karışmasın” açıklamasını yapmasının ardından CHP üyesi olmasına karşın Ak Parti ile birlikte hareket ederek, çatı adayı olarak seçime girmeyi amaçladığı için…
İnsanın ağzı torba değil ki büzesin!..
Oysaki; Hürses Gazetesi’nde gerek haberlerimizde, gerekse köşe yazılarımızda ‘bu işin böyle olmayacağını, algı yönetimi yapılarak, yanlış üzerine yanlış yapıldığını’ dile getirip gazetecilik yaptığımızda günah keçisi gazetemiz oldu.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali, sonuç Ekmeleddin Davut’a kadar geldi…
ATSO’da tüm partilerin desteğini alarak aday olduğunu öne çıkaran ve kapı kapı dolaşan Çetin, kendi duruşundan ziyade Antalya ekonomisinin sesi olan koltuğun ağzını 6 boyunca mühürledi. Nitekim ATSO üyelerinin içinde bulunduğu sıkıntıları dile getiremeyecek...
İktidar partisi bu süreç içinde ne yapıp ne edip kendine aday bulacaktır.
Bu durumda Çetin ne Ak Parti’ye, ne de ATSO koltuğu için üzdüğü yol arkadaşlarının olduğu CHP’ye yaranamayacak, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kaderini paylaşacaktır.
Ne dostunu, ne arkadaşını, ne de akrabalarını dinlemeyen Çetin, doğru strateji belirmeden ilerlediği yolunda yeni belirlediği yol arkadaşları acaba Davut Çetin’i, yine ‘o bizimle’, ‘bu bizimle’, ’şu bizimle’ söylemleri ile Ekmeleddin Davut olmaktan kurtaracak mı?
Yaşayıp göreceğiz…