Biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz.
Bu sözün anlamını bilmeyen yoktur.
Ama ben yine de bir hatırlatma yapayım: ‘Öteden beri birbirimizi tanıyoruz, ne olduğunu biliriz, birbirimizi kandırmamız mümkün değildir.’
Geçtiğimiz dönemin başkanı olan ve yeniden ATSO Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Davut Çetin’in açılış konuşması ile başlayan ATSO Meclis’inin yeni dönem, ilk toplantısı dün yapıldı.
Yönetim Kurulu Başkanı, Meclis Başkanı ve meclis üyelerinin yarısına yakını aynı kişilerden oluşan 111 meclis üyelerinin bir arada olduğu toplantıda meclis karıştı.
Toplantının gündemine, geçtiğimiz dönem meclis üyesi olarak, Davut Çetin ile bir arada olan ve bu dönem muhalif grup olarak meclis üyesi seçilen Ahmet Öztürk’ün meclis üyeliğinin düşmesi toplantının gündeminde ilk sırayı aldı.
Niye mi?
Çünkü 24 Nisan’da yapılması planlanırken 30 Nisan’a alınan meclis toplantısını öncesi Ahmet Öztürk’ün 27 Nisan Cuma, akşamüzeri saat dörtte meclis üyeliğinin düştüğünün telefonla bildirilmesi yüzünden…
Canlı yayından izlediğim ATSO Meclis Toplantısı’nda Meclis Başkanı Özer ve Yönetim Kurulu Başkanı Çetin’in olaydan bir haber, ‘Biz bilmeyiz! ATSO Genel Sekreterliği bilir!’ tadında cevapları ise beni çok şaşırttı.
Zira yirmi yıldır Oda’da bulunan Başkan Davut Çetin’in konu Oda olduğunda, hiç kimsenin bilmediklerini bildiğini, ben bile biliyorum.
Nitekim 7 Nisan günü sandıklar kapanmadan on beş dakika önce yaptığımız sohbette bana 70’e yakın meclis üyesi ile seçileceğini beyan etmiş ve sandıklar açıldığında sayının 68 olduğunu gördüğümde oda konusunda ki birikimine bizzat şahit olmuş biriyim.
Öztürk’ün konuyu yargıya taşıdığını öğrendiğim üyeliğinin düşmesi hususunda yorum yapmayacağım.
Ancak tecrübeli Başkan Çetin’in yıllarca aynı koltukta çalıştığı Öztürk’ü, konuyu duyduğu 24 Nisan tarihinde telefon ile arayıp, “Ahmet’ciğim böyle bir hususu şimdi duydum. Haberdar edeyim” dememiş olmasını çok yadırgadığımı söyleyebilirim.
Kaldı ki her konuşmasında, ‘İş insanlarının, farklı fikirlere saygılı, hukuka dayanan, güven ve uzlaşma kültürü içinde olmasına vurgu yapan Çetin’e yakışan tavır bu olmamalıydı.
Çetin, daha dün konuşmasının sonunda 24 Haziran'da yapılacak seçime giden süreçle ilgili çağrıda bulundu.
Çetin, “Seçimlerde siyasi gerginlik artırılmamalı, diyalog ve uzlaşmaya önem verilmelidir. Bir ülkede seçim bir savaş değildir, milletin bir kısmı diğerine karşı zafer kazanamaz. Milletin bir kısmı galip, bir kısmı mağlup sayılamaz. Seçimi kim kazanırsa kazansın vatandaşın günlük hayatı ve işi bundan etkilenmemelidir. Siyasi partilerimizin bu konuda örnek olmasına hepimizin ihtiyacı var” derken…
Kendisinin seçim sürecinin devam etmesi argümanı ile bu konudaki yetkinin Genel Sekreterlik makamında olduğunu bildirmesi, Meclis Başkanı Özer’in ise Öztürk’ün meclis üyeliğinin düşürülmesinin gerekçesini kamuoyunun anlayacağı dilde açıklamak yerine, ATSO Genel Sekreteri’ne meclis üyeliğinin düşmesi ile ilgili yasanın tamamını okutması, seçilerek meclis üyesi olmuş Ahmet Öztürk’ün yasada belirtilen suçlardan herhangi birini işlemiş ve yasaya aykırı seçime katılmış algısı yarattı.
ATSO Meclis üyeleri birbirine bunu yaparsa Antalya’ya kayıtlı tüccarı birbirine neler yapmaz...!