Çoğu insan Bastille Hapishanesi ayaklanmasıyla başladığını zanneder ama Dünya tarihinin akışını değiştiren Fransız İhtilali’nin kaynağında bir yerel gazete olduğunu bilmez...
Dün yerel basını, gidişatını, sorunlarını masaya yatıran Salı Grubu’nun konuğuyduk...
Muharrem Koç’un gayet iyi niyeti ve ‘yerel basın için neler yapabiliriz’ samimiyetiyle toplandık kahvaltılı buluşmada...
Ve gördük ki maalesef ‘yerel gazete okuyalım’ anafikriyle yürütülmeye çalışılan kampanyayı yanlış anlayan işadamları var...
‘Yerel basına destek olalım’ sözünü maddi destekle bir tutuyorlar niyeyse...
Abone olsunlar mı, reklam versinler mi bunu tartışıyorlar...
Oysa ‘Yerel gazete okuyun’ demek, ‘yerel gazete okuyun’ demektir...
Bu, bu kadar basit...
Gazetelerin sahibi okurlarıdır...
Ne çalışanları ne yöneticileri ne de patronları okuyucunun önüne geçemez...
İşte o nedenle yürütülen kampanyaya ‘Abone olun, reklam verin’ talebiyle değil, ‘Yerel gazete okuyun’ sloganıyla katılıyoruz Hürses olarak...
En büyük destek okumaktır...
İşadamı dostlarımıza bunu anlattık dilimiz döndüğünce...
Abone parası, reklam geliri değil yerel gazetelerin ihtiyacı...
Okunmak...
Sadece okunmak...
Okununca gerisi kendiliğinden gelir...
Destek amacıyla herhangi bir gazeteye abone olmak gazetelere fayda değil zarar verir...
Göstermelik olur, geçici olur, gazetelerin gelişmesinin önüne engel olur...
Önemli olan yaşadığı kentte neler olduğunu bilmek istemek...
Önemli olan gerçek ve tarafsız haberleri talep etmek...
Önemli olan okumak...
Dilimiz döndüğünce bunu anlattık, işadamı dostlarımız da hak verdi...
Sizlerle de paylaşmak istedim...
Kalın sağlıcakla...
ÖZEL HABER
17 Eylül 2014 - 10:22
Okumak
ÖZEL HABER
17 Eylül 2014 - 10:22