Antalyaspor geçtiğimiz yıl, 8 hafta sonunda Morais ile yolları ayırmış ve takımın başına Rıza Çalımbay’ı getirmişti. Antalyaspor üzerinde öylesine büyük kara bulutlar vardı ki, Antalyaspor’a küme düşer gözüyle bakılıyordu. Rıza Çalımbay ilk yaptığı basın toplantısında takımın içindeki huzursuzluktan bahsetti. Öncelikle takım içindeki huzuru sağlamalıyız demişti.
Sonrasında ise Kayserispor deplasmanında gelen galibiyet, kara bulutların az da olsa dağılmasına neden olmuştu. Bir sonraki hafta Trabzonspor deplasmanında çok zorlu geçen bir maçı kırmızı beyazlı takım 3 puan ile kapatınca takımda keyifler yerine gelmişti. Hatta o zaman iki deplasmanda alınan kritik 6 puanın nedenini; camia içerisinde birlik ve beraberliğin sağlanması olarak yorumlamıştım. Sonrasında ise Antalyasporlu futbolcular öylesine önemli bir başarı hikayesi yazdılar ki, sezon sonunda kırılmadık rekor bırakmadılar.
*****
Bu sezon başlangıcında ise Antalyaspor yönetimi hedefi şampiyonluk olarak belirledi ve bu doğrultuda transfer politikası izledi. En çok merak edilen konu transferin kimin yapacağıydı. Bu konu hakkındaki bir soruya Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, TSYD ziyaretinde cevap vermişti. Öztürk önce bombayı kucağımıza bıraktınız dedi, sonrasında ise hocamız ile fikir birliği yaptıktan sonra yönetim olarak transferi biz yapacağız açıklamasında bulundu. Menez, Nasri, Maıcon gibi üst düzey futbolcular transfer edildi. Özellikle Nasri transferi için Rıza Çalımbay’ın ‘Dengeleri bozdu’ açıklaması belki de fitilin ateşlendiği gün olarak kabul edebiliriz. Çünkü ondan sonra Nasri ile hoca arasında idmanda bir tatsızlık yaşandı. Galatasaray maçında ortaya konan futbol ve alınan sonuç biraz olsun krediyi arttırsa da, Kayserispor maçındaki gerek futbol, gerekse sonuç Rıza Çalımbay ile yolların ayrılmasına neden oldu.
*****
Futbolda dün yoktur, bugün vardır sözü sanıyorum Antalyaspor ve Rıza Çalımbay’ı özetliyor gibi. Bu söz herkes için geçerlidir. Eto’o için de, Nasri için de…
Yalnız ben, Rıza Çalımbay’ın ‘5 maç çok erken keşke biraz daha şans verilseydi’ sözlerine katılmıyorum.
Çünkü Antalyaspor’daki sorun saha içinde değil.
Kendisini hocadan üstün tutan futbolculardadır.
Yani Antalyaspor’u ve hocayı küçümseyen futbolculardır temel sorun.
Değil 5 maç, 15 maç da olsa bu sorunlar Rıza Çalımbay ile çözülemezdi.
Yönetim, futbolcular anlamında çok radikal kararlar almak zorunda kalabilirdi. Bu da kolay bir şey değildir.
Rıza Çalımbay ile yolların ayrılıp, yerine futbolcuların kendilerini üstün göremeyeceği yabancı bir hoca getirmek düşüncesi ağır bastı ve hoca ile yollar ayrıldı.
*****
Her takımda sorun olur. Bugün çok büyük yatırım yapan PSG de bile Neymar-Cavani kavgası yaşanıyor. Futbolcular arasında, oyuncu ve hoca arasında, hatta hoca yada futbolcu ile yönetim arasında sorunlar zaman zaman çıkabilir. Bu sorunlar zamanla düzelirde. Önemli olan şey, bu sorunlardan en az hasarla çıkıp, doğru kararları alabilmektir.
Rıza Çalımbay’ın hataları yok muydu?
Elbette var.
Ancak temel problem Rıza hoca değildi.
Yönetimin esas dikkat etmesi gereken konu; takım içindeki yabancı oyuncular ve bu oyuncuları Antalyaspor’a getiren, kulüpte danışman sıfatıyla bulunan İtalyan menajerdir. Çünkü yeni gelen hocayı da aynı menajer getiriyor. Bilmem anlatabildim mi.