Nelly White Band kimdir? Ne zaman nerede kuruldu ve bugüne kadar neler yaptı?
10 yıllık bir geçmişten sonra ilk albümünüzü çıkardınız... Bu süreçten söz eder misiniz?
Nelly White Band olarak üç üyeden oluşuyoruz. Çağlar Anber, Yiğit Ergun ve ben, Nelly. Üçümüz Nelly White Band'ı oluşturduk ve daha sonra 2017 sonbaharında Arpej Yapım ile anlaşma imzaladık. İlk aşamada dört kişiydik ama sadece üçümüz devam etmeye karar verdik... Arpej yapım ile görüştüğümüzde tamamıyla bitmiş bir albüme sahiptik ve bunu tamamlamak için mastering aşamasına kadar iki yıl geçirdik. Bu kadar uzun sürmesinin nedeni, akşamları müzisyen olarak çalışmamız ve kayıtlarımızı günlük yaşamımız içerisinde Yiğit’in aynı dönemde kurduğu stüdyoda (Kara kedi) yapıyor olmamızdı. Yiğit ayrıca tam zamanlı bir müzik öğretmeniydi.” Ben ve Çağlar on yılı aşkın bir süredir beraberiz ve bu süre içinde ailemizi büyütmek için çok fazla efor sarf ettik. Yükümüz azaldığında gençliğimden beri yazdığım müziği üretme çabalarımızı yoğunlaştırmaya karar verdik ve ilişkimiz boyunca birlikte şarkılar yazdık. Bazı şarkılar form değiştirdi, mümkün olduğu yerde Yiğit ile birlikte şarkı yazdık ve bir araya gelip albümde çaldığımız inanılmaz bir grup müzisyen arkadaşımız oldu. O parlak insanlar, ne tür müzik ürettiğimizi duydukça, çabalarının karşılığında hiç para almadılar. Bizimle birlikte oldukları için mutluydular. Caz-Fusion müziğinin uluslararası alanda tanınan grubu ‘New York Gypsy All Stars’’ın bir parçası olan süper yetenekli davulcu Engin Kaan Günaydın ile birlikte çalıştık. Kayıt sürecinin sonunda İstanbul'a gittik ve Nardis Caz Kulübü'nde adı sanı bilinmeyenler olarak çaldık. Değerli ekibi ve güzide seyircisi olan dünyalar şekeri Zuhal Focan’ın inanılmaz bir resepsiyonu vardı ve Zuhal Focan müziğimiz ile gerçekten büyülendi. Bizden o müziği duymayı beklediğini sanmıyorum. Sonuçta bir yabancının başı çektiği adı sanı duyulmamış bir grup insandık orada.
Albümün mix aşamasında ses mühendisi, şarkılarımızdan bazılarını dünya çapında itibar sahibi Türk bir caz müzisyeni olan ve sonradan çok güzel bir dostluk yakalayacağımız Genco Arı’ya dinletti. Genco Arı müziğimizi çok sevdi ve projenin bir parçası olmayı teklif etti. Bunu duyduğumuzda mutluluktan havalara uçtuk. Hepimiz aynı fikirdeyiz ki; Genco’nun albümdeki etkisi ve şarkılara verdiği yön, son aşama için çok büyük bir fark yarattı. Albümün masteringini biz kendisini özellikle tercih ettikten sonra Özgür Yurtoğlu yaptı. Kendisinin bizim için doğru ses tarzına sahip olduğunu düşündük. Tüm bu zamandan sonra, bugün dışarıda diğer büyük albüm sanatçılarıyla birlikte duran bir albümümüz olmasından gerçekten gurur duyuyoruz. Bir sonraki albüm bu kadar uzun sürmeyecek; biz zaten şarkıları yazdık. Geriye sadece doğru şarkıları doğru zamanda seçmek kalıyor.
Nelly White için; sizin Türkiye ye gelme hikayeniz nedir?
Türkiye’ye bazı kişisel nedenlerden dolayı geldim. Çok geçmeden yaşantımı paylaşacağım, hayat arkadaşım olacak kişi Çağlar Anber ile tanıştım ve sonrasında burada yaşamaya karar verdim.
Eşiniz aynı zamanda grubun bas gitaristi. Zor olmuyor mu? Eşinizle çalışmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Evet, neredeyse günde 24 saat beraberiz! Zor mu? Hayat zordur. Evlilik herkes için kolay değildir, iki kültürün, iki farklı gelişmenin olduğu gerçeğini boş verin ve bunun üzerine çift dilde konuşuyoruz. Bunlara bir de iş ilişkisini ekleyin sonrasında havai fişek görmeyi beklersiniz. Bazen sanatsal olarak çatışırız, ama orta bir zemin bulabiliriz. Sanırım bir iş-hayat dengesi en büyük dezavantajdır, bazen iş her şeyin içine kanar, ister sevelim ister sevmeyelim. En temel avantajımız; birbirimizi çok iyi tanıyoruz ve birlikte müzik yapmaktan gerçekten hoşlanıyoruz. İşte bu asla eskimiyor.
Üçümüzde Antalya aşığıyız…
Antalya da kurulup orada müzik yapmaya devam ediyorsunuz. Neden İstanbul’u değil de Antalya’yı tercih ettiniz?
Antalya, her şeyin başlangıç noktası… Eşlerimizle tanışmamız, birbirinden değerli müzisyen dostlarımız, hayran kitlemiz, sımsıcak insanlar, sıcak güneş, deniz kokusu ve tabii ki turizm. Turizm sayesinde dünyanın hemen her yerinden hatırı sayılır sayıda hayranlarımız oldu. Üçümüzde Antalya aşığıyız.
Kariyer hedefiniz nedir?
Birçok şey: Turnelere çıkıp büyük kitlelere çalmak istiyoruz. Daha çok çeşitli ve harika müzik üretmek istiyoruz ama en önemlisi istisna olmak istiyoruz. Yazılı olmayan kurallara bir istisna; müziğin 18 yaşındakilere göre bir kariyer olduğunu düşünenler ya da aynı anda bir aile ve müzisyen olamayan kişiler için. Birden çok kültürden oluşan bir grubun, özellikle günümüz dünyasının politik ikliminde mümkün ve olumlu bir şey olduğunu göstermek istiyoruz. İyi Müzik üretmek için metropol bir şehirde yaşamanıza gerek olmadığını açıkça belirtmek istiyoruz çünkü bu çağda teknoloji ve ulaşım kolaylığı bizi kolayca bir araya getiriyor. Kutunun dışında düşünmek istiyoruz kısacası.
Yaptığınız müziği nasıl tanımlarsınız?
Albümümüz iTunes üzerinde yayınlanmak üzere olduğu zaman bize bir nasıl bir kategori içine konulacağı soruldu. İmkansız olan müziğimizle! Bizi pop tarzına soktular ama ben buna katılmıyorum. Sanırım albümümüzün ruhunda funk, blues ve caz-fusion var ve belki pop... Tek bir tür müzik yazmak istemiyorum. Aklıma gelen şeyi yazıyorum... Ve eğer biraz country varsa, öyle olsun. Paul Simon, Stevie Wonder, ABBA ve Jimi Hendrix'i dinleyerek büyüdüm. Sonuçta bu kombinasyonların sonucunda ne bekleyebilirsiniz ki?
Müziğinize iham veren sanatçılar kimler?
Prince, Angie Stone, Fleetwood Mac, Anita Baker, The Doobie Brothers, Nina Simone, Alison Krauss and John Mayer.
Nelly White için - Türkiye’den müzisyen olarak kimi ya da kimleri beğeniyor?
Türkçe müzik ile ilk kez, Türkçemi henüz anlamadığım bir dönemde karşılaştım. Bu yüzden dikkatim şarkı sözlerine değil, müziğe odaklandı. Bence iyi müzik anlaşılabilir. İletişimin %80'i aslında söylediğimiz şeyden değil, geri kalanından, alıcı olarak yorumladığımız şeyden gelir. Bu yüzden beni harekete geçiren şeyleri sevdim. Tanıştığım ilk iki sanatçı Leman Sam ve Vedat Sakman, ‘Her neyse’ şarkısını söylüyordu. Bu şarkı bende saplantı haline geldi ve şarkıyı tekrar tekrar dinleyip birlikte söyledim ta ki ton etik şarkı sözleri öğrenip (anlamını bilmememe rağmen) tek başıma söyleyebilinceye kadar. Bugün hala duygulandırır beni... Sezen Aksu'nun şarkı söylemesine de hayran kaldım ve sonra "İstanbul İstanbul Olalı” şarkısının başında çaldığı açık bas solo ile eşimin sayesinde tanıdım. Bunun dışında Fahir Atakoğlu, Mor ve Ötesi ve Bulutsuzluk Özlemini seviyorum. Türkçe şarkılar bile yazdım. Belki bir gün onları kaydederim, kim bilir?!