Salı Sohbetleri’nin konuğu Devlet Su İşleri (DSİ) 13.Bölge Müdürü Hayrullah Coşkun oldu. Coşkun ile yatırım programını projeleri ve içme suyu ihtiyacını konuştuk.
6 YIL ÖNCE ANTALYA’DAYDIM
Öncelikli olarak Hayrullah Coşkun kimdir, anlatır mısınız?
1966 yılında Elazığ’da doğdum. İstanbul Yıldız Üniversitesi İnşaat Fakültesi’ni 1988 yılında bitirdim. İnşaat mühendisi Elazığ DSİ’de göreve başladım. 1996 yılında Antalya’da göreve başladım. 2012 yılında Kayseri Bölge Müdürlüğü’ne bölge müdür yardımcısı olarak atandım. Bölge müdür olarak Kayseri’de yaklaşık 4 yıl görev yaptım. 2016 yılında Antalya’ya geri döndüm. 2016 yılının Temmuz sonundan beri yaklaşık 14 aydır bölge müdürü olarak çalışıyorum.
BÖLGEYİ TANIMAK AVANTAJ
Daha önce Antalya’da görev yapmış olmanız şu an bölge müdürlüğü yapmanızda katkı sağlıyor mu?
Tabii ki. Bizim için o çok önemli. Ben 96-2002 yılında 16 yıl çalıştım. Dolayısıyla birçok hizmet gördüm. Taşkın, dere ıslahlarından tutun onların ilk etütlerinde, planlamalarında hep çalıştım. Dolayısıyla Mersin sınırından Muğla’ya, yukarıdan Isparta’ya kadar sınırlar içindeki birçok bölgeyi bilmek çok büyük bir avantaj. Bölgeyi bilmek, işe hakim olmanız demek. İşe hakim olmanız demek ekibi iyi yönetmeniz demek. Vatandaşın elini tutmada büyük bir katkı sağlıyor bizlere. O bir artı oldu, inkar edemem.
3 MÜDÜRLÜKTEN BİRİYİZ
DSİ 13. Bölge Müdürlüğü’ne hangi iller dahil?
DSİ 13 Bölge Müdürlüğü, tekkente hitap ediyor. Yani Antalya il sınırları iline hitap ediyor. Türkiye’de 26 tane DSİ Bölge Müdürlüğü var. Bu 26 müdürlükten sadece 3’ü tek kente hitap eder. Sınırlarının büyüklüğü dolayısıyla Sivas, Antalya ve İstanbul.
950 PERSONELLE GÖREV YAPIYORUZ
Kaç personeliniz var?
Şu an yaklaşık 650 memur ve işçi personelimiz var. Bunun dışında da 350 kadar hizmet alımında işçi, bekçi, güvenlik görevlisi, nitelikli personelle yaklaşık 950 kişilik görev yapıyoruz. Taşkınlarla uğraşan bir bölgeyiz. Şu anda yeterli personelimiz bulunmakta.
ANTALYA TAŞKIN BÖLGESİ
Taşkın önleme çalışmalarınız var ama taşkın alanlarından yapılan imar planları oluyor. Olası bir sert yağmurda baskınlar oluyor. Böyle bir konuda müdahil olma şansınız var mı?
Biz 20 bin km’lik bir alana hitap ediyoruz. DSİ’nin kuruluşundaki birinci amacı taşkın, sellerle mücadeledir. 1053 ve 6200 sayılı kanun bize taşkınlarla uğraşmayı birinci görevimiz olarak veriyor. Türkiye’de DSİ’nin en fazla taşkınla uğraştığı iki bölge var. Birisi Trabzon, ikincisi Antalya Bölge Müdürlüğü. Yani özellikle Toroslar’dan, Karadeniz’de de Karadeniz’in şiddetli yağışlarından etkilenen ve Toroslar’dan dik şekilde akışa geçen sular ovada, yerleşim bölgelerinde ciddi taşkınlar meydana getiriyor. Taşkınlar insanımızı, tarım alanlarımız ciddi şekilde etkileyen önlem alınmazsa can kayıplarına kadar varabiliyor. Antalya’daki tüm derelerle ilgili bizim taşkın koruma projelerimiz, planlarımızdan devam edenler var, bitenler var. Geçmiş yıllara göre çok büyük adımlar attık. Özellikle Aksu Bölgesi’nde olan taşkınlar zaman zaman Antalya- Alanya Karayolu’nu bile kapatacak taşkınlara sebep olurdu. Yaklaşık 10 bin 720 hektarlık alan taşkına mağdur. Hatırlarısınız 2009 yılında büyük bir taşkın olmuştu. Biz Aksu Çayı’nda bu önlemi aldık. Bizim belediyelerin imara açmalarından ilk etap şudur: İller Bankası vasıtasıyla bize bölge görüşümüz sorulur. Eğer yerleşim yerleriyle biz burada dere yataklarının 500 yılda bir gelecek feyezan deriz. Yani 500 yılda bir gelecek demek değil. Hemen yarında gelebilir. Buna göre mühendis arkadaşlarımız dere yataklarının hesabını yapar. 100 metre- 150 metre yatak genişliği lazımsa deresuyunun taşkında geçireceği, buna göre biz bunu İller Bankası’ndan bize iletilen belgeye işaretleriz. Bizim şartımızla İller Bankası ve ilgili belediyenin paftasını onaylar. Buradan sonra bizim kontrolümüzden çıkıyor. Bizim verdiğimiz şartlarda imarda bu bölgeyi bırakarak, burayı yerleşime açacak olan belediyelerimiz.
ATALARIMIZ BOŞUNA BOĞAÇAY DEMEMİŞ
Taşkın alanlarındaki toplulaştırma çalışmaları nerelerde devam ediyor?
Bizim müdahaleleri bildirmek asli görevimizdir. Bunları belediyelerimize bildiriyoruz. Tabii taşkını yaşamayan taşkının sıkıntısını bilmiyor. Antalya taşkın bölgesi. Kuru zannettiğiniz dereler öyle bir debi getiriyor ki önünde ne araba bırakır, ne başka bir şey. Şehrin içinde Boğaçay var mesela. Büyüklerimiz buna Boğaçay demişse boşa dememiş. Aksu, Manavgat Çayları birçok çayda ciddi taşkın debileri yaşandı. Köprü Çay’da özellikle.
EN ÇOK TAŞKIN KONUSUNDA ZORLANIYORUZ
Sizin hayır olmaz dediğiniz bir projenin hayata geçirilmesi söz konusu mu?
Biz zaten projelerimizi yaparken Köprü Çay 3 bin 200 m3 saniye bir debi getiren bir çay. Isparta Havzası’nı da toplayarak geliyor. Onun dere yatağından geçireceği su için yaklaşık 150, 180 metre civarında bir genişlik ayırıyoruz. Taşkın Koruma Projeleri bizim en çok zorlandığımız konu. Bu başbakanlık genelgeleri özellikle dere yataklarından yapılacak ıslah testleri ve projeleri için yer teslimin ilgili belediyelerce DSİ’ye devredilmesini zikrediyor. Bunu ben demiyorum Cumhurbaşkanımız diyor. Dolayısıyla bizim bazı projelerimizde bu yer teslimlerinden dolayı yapılan program tekliflerinden zorluk çekiyoruz. Neden? Belediyenin de gücü yetemeyip, kamulaştıramadığı yerler oluyor. Fakat bizimde Taşkın Koruma Projeleri’nde kamulaştırma yapma şansımızın yok. Aksu Çayı Taşkın Koruma Projemizde vatandaş arazilerini Hazine arazileri ile toplulaştırma kapmasında dere yatağında 150 metreyi oluşturacak hattı açtık. EXPO’yu da dolasıyla taşkından koruduk, Aksu Ovamızı da koruduk. Hala devam ediyor az bir işimiz kaldı. Aksu Çayı’nın taşkın debisinden o bölge etkilenmeyecek. Vatandaşın arazilerini biraraya getiriyoruz. Zaman alan bir iş. İtirazlar oluyor. Kundu Bölgesi’nde toprak değerli. Dönümü dünya para. Orada da 27, 28 mahallede toplulaştırma yapıyoruz. 10 tanesinin işlemi bitti. Bu toplulaştırma kapsamında kendi taşkın güzergâhımızı açtık. Taşkın Korumu Projeleri’nden Başbakanlık Genelgesi gereği kamulaştırma ile var olan Hazine arazileriyle Aksu Çayı’nda bu işin önünü açtık. Her yerde o dere yatağı civarından Hazine arazisi olmuyor. Bazı projelerde yer teslimini Büyükşehir Belediyesi yapamazsa bende Taşkın Koruma Projesini yatırıma teklif edemiyorum. Bu gibi durumlarda ne yapıyoruz? Mümkün olan kadastro veya o sınırlar içerisinde çarkı çevirecek kadar makineli araçlarla temizlik yaparak, en azından kışı rahat geçirme için çalışıyoruz. Güzel projeler yaptık. Bu kapsamda birçok çayımız Aksu Çayı gibi, küçük beldelerden geçen derelerimiz, Ilıca, Kömürce gibi küçük, kılcal birçok bölgeye zarar verecek derelerce çalışma yaptık. Ağva Çayı’nın özellikle üst kısmında brit yapılar yaptık. Güzel çalışmalar devam ediyor. Kapı Çayı var Finike’ye giden yerde. Orada çok güzel 54 tane soğuk yerlerde çalışmayana iş makinalarını getirerek, toplu makinalı çalışmalar yaptık. Toplu makinalı çalışmalarda özellikle Finike bölgesinde, Gazipaşa tarafından çalışmalar yaptık. Geçtiğimiz kış Güneydoğu Anadolu’daki Elbab operasyonlarında vs. DSİ’nin yeşil makineleri çalıştı. Oraya da destek verdi.
BOĞAÇAY’IN GÜCÜ CİDDİ
Boğaçay seneler geçtikçe daraldı. 300 metre genişliğinde olan bir çay 260’a düştü. Bir de köprü yıkıldı. Köprü de 250 metre oldu. Böyle bir çayda gelecekte daha fazla sıkıntılar yaşanmaz mı?
Boğaçay deresinde özellikle Çandır ve Karaman Derelerini alarak bizim denize dökülen bir Boğaçay’ımız var. Bu Boğaçay’da biz orada 2009 yılıydı. Sedat Bey bölge müdürüyken, Alaattin Yüksel’de Antalya Valisi iken biz orada ciddi bir debiyi gördük. O debi neydi? Saniyede 1900 m3 suyu Boğaçayı’ndan geçirerek, denize deşarj ettik. Biz o zaman 100. Yıl’ın devamında duran Yeni Köprü üzerinde duruyoruz. 1900 m3 debide o köprüde durukken, insanın bacakları titriyordu. Hakikaten dehşet bir debi. Görmeyen bilemez. O köprüde hafifi bir salınımı o debi şiddetinden hissedebiliyordunuz.
SANİYEDE 2 TON SU AKTI
Kaç tonluk bir su bu?
Saniyede 1900 m3. 260 metre genişlikten yaklaşık 3 metre yüksekliğinde bir su kütlesinin saniyede ve yaklaşık 2.5 m3 suyun üzerinize geldiğini düşünün. Suyu geçireceğiniz kanalın bir yüksekliği var. Bir de onun genişliğine istinaden geçirdiğiniz bir debi var. Biz bu debinin hesabını insan faktörü olduğu için 500 yılda bir tekerrür edebilecek seviyeye göre DSİ boyutlandırır. Boyutlandırdığımızda da o zaman 260 metrede bir daralma yapıyorsanız yan tarafı yükseltmeniz lazım. Daralma yaptığınız zaman su kabaracak. Tabi setlerle de de bir miktar yükselti yapılarak yayılmayı daraltmışsınız. Setleri yükseltmişsiniz. Dolayısıyla sizin kesit alanınız 260’a 3 metre dediğimizde 750, 800 m2’lik bir alandan suyu geçiriyorsunuz. O zamanki taşkın debisi o günki şartlarda imarın getirdiği zorluklardan başka yerlerden tedarik edilerek bir şekilde çözülmüş. Büyükşehir Belediye başkanımızın konuştuğu, gündemde tuttuğu ve hayali olan Boğaçay Projesi var. Bu projede DSİ işin neresinde? Başkanımızın burada bizle görüşmeden, DSİ’yi atlayarak bir şey yapmış değil. Ben göreve gelmeden önce Turkay Beyle’de bu göürşülmüş. Ben göreve başladıktan sonra da Sayın Bakanımızın Veysel Eroğlu’na da Ankara’da bir brifing verildi. Büyükşehir Belediyesi’nin bu işi yaptırdığı proje firması vardı.
SETLERİN KORUNMA ŞANTIYLA BOĞAÇAY PROJESİ’NE DESTEK VERDİK
DSİ, Boğaçay Projesi’ni onayladı mı?
Burada bizim için olmazsa olan şudur: en başta da söylediğim taşkın. Çandır ve Karaman Çaylarından Boğaçay’dan ve şehir içinden geçirdiğin dereden suyun taşmadan denize deşarjına görüş verdik. Sayın Bakanımız Erdoğlu da o brifingi dinledi. Şimdi o setlerin arkasında bir film platosu düşünülüyor. O seddeler mevcut yapının setlerini yıkmayacaklar. Onlar duracak. Biz DSİ olarak onların kesitin bozulmadan, setler durarak ve taşkın geçirecek yönü itibariyle bu setlerin korunması şartıyla o projeye destek verdik. Büyükşehir projede değişiklik de yapmış olabilir ama bizim en son öğrendiğimiz şu: bu yat limanı vs. direkt ana boşalım kolu üzerinde olmayacak. Bunun olmayacağını biz söyledik. Yani onlar tahmin ediyorum, Sarısu tarafına doğru bir iskele yapıyorlar.
DENİZDEN SU GELELECEK
Proje kapsamında Boğaçay’ına tekne sokulabilecek mi?
Mevut durumda burada su yok. Siz ne yapacaksınız? Deniz buradaysa deniz suyunu bir veya kaç metre düşünüyorlarsa, buraya tekne sokmanız için ne yapmanız lazım? Deniz kotu sıfır. Deniz suyunu normal seviyesinden aşağı seviyeye indirmeniz lazım ki nereye kadar almak düşünüyorlarsa .
DENİZE DÖKÜLECEK
Boğaçay’ı ne kadar ıslah ederseniz edin, istediğiniz kadar çakıl çekin doğa bunun içini doldurmaz mı?
Boğaçay Projesi Büyükşehir Belediyesi’nin projesidir. Buradaki deniz suyunu aldıktan sonra zaman zaman akış için çözümler düşünülecek. Biz bu Boğaçay’dan 1900 m3 saniye debiyi şuradan geçiriyoruz. Bu kesitten giden su denize dökülüyor. Bize Büyükşehir’in sorduğu şu: kesit bu, bu projeyi uygulayacağız. Mevcut proje taşkın debiyi geçirecek. Mevcut setleri bozmadan gerekiyorsa derine inerek suyu derinleştirecekseniz ki, onların öyle bir düşüncesi var. Belki yılın 11 ayı böyle akar. Belki de su hiç beklenen seviyeye ulaşmaz.
MEVCUT SETLER TAŞKIN İÇİN YETERLİ
Boğaçay Projesi için setlerin çoğaltılması gerekmiyor mu?
Zaten mevcut bentler oraya yetecek kadar var. Yukarıdan gelecek malzemeler orayı ciddi şekilde dolduracak. Bizim bir tuzaklama yerimiz üstte var. Gizli bir yer. Oda orayı tutacak.
VALİLİK YATIRIM İZLEME TAKİBİNDE
Bu durumda sürekli setleri kontrol edip, boşaltma mecburiyeti ortaya çıkıyor, bununla nasıl başa çıkacaksınız?
Tabii. Biz bunları zaten kum, çakıl malzemesi diye Antalya Valiliği Yatırım İzleme soruyor. Valilik Yatırım İzleme, şu bölgedeki bizim yazımıza istinaden benim terstip bendimizde biriken malzeme varsa devletinde lehine. Bu malzemeler Valilik Yatırım İzleme’nin. İhale yoluyla satılıyor.
DERE ISLAHINDAN ÇIKAN MALZEME BİZİM DEĞİL
Boğaçay’ın ıslahı için 660 bin m3 dolgu malzemesi çıkacağı bildiriliyor. Buradan çıkan malzeme sizin değil mi?
Dere metruk altındaki malzemeler Hazine’nindir. Dolayısıyla oradan çıkacak malzemenin resmi prosedürü Büyükşehir Belediyesi, Valilik Yatırım İzlemeye bildirir. Valilik Yatırım İzleme de bu projeyi nasıl yapması gerekiyorsa, yapar. Biz sadece DSİ olarak Valilik Yatırım İzleme’ye çıkacak malzeme ile ilgili görüş bildiririz.
İÇME SUYU ASAT SORUMLULUĞUNDA
Boğaçay Projesi’nde deniz suyu Boğaçay’ın içine girdiğinde içme suyu kaynaklarına zarar verir mi?
İçme suyu direkt olarak Büyükşehir Belediyesi’ndedir. ASAT varsa buradaki kuyuları kullanır. Biz yeraltı suyu açma belgesi veririz. Yani A belediyesi de müracaat etse, vatandaşta müracaat etse arama kullanma belgesini veririz. İçme suyu temini için Antalya’ya içme suyu temini eden idare ASAT ve Büyükşehir Belediyesi’dir.
SULANABİLİR ARAZİMİZ 207.309 HEKTAR
Sulama ile ilgili Antalya’da durum nedir? 2017’de sulama sıkıntısı yaşayan bölgeler oldu mu?
Biz Antalya olarak toprak ve su kaynaklarının sulanması yönünde geçmiş yıllarda yaptığımız çalışmalarla ciddi bir oranda sulama yapıyoruz. Bizim toplam ekonomik olarak sulanabilir arazimiz 207 bin 309 hektar. Yani 2 milyon 73 dönüm gibi bir arazi. DSİ ne yaptı? Bunun yaklaşık 148 bin 666 yani yüzde 72’sini işletmeye açmış durumdayız. Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir oran. Sulama projelerinde durumumuz iyi. Bir yıl içinde 3 ürün bile alınabilen bir ilde yaşıyoruz. Yani sizin Doğu’da, İç Anadolu’da Mayıs, Haziran’da ürününü eker Ağustos, Eylül’de alır. Dükkan kapanır. Ama burada 12 ay üretim var. Yüzde 72’deyiz daha da yukarı gideceğiz. Devam eden işlerimiz var. Bizim büyük su işleri dediğimiz tarım sektöründe 7 projemiz var. Baraj ve sulama tesislerimiz. Biri Alanya’da 2. merhale projemiz dediğimiz Dim Barajı. Dim Barajı’nda su alarak, sulama yapacak bir projemiz var. Sulamalarımız hep modern. Dim Barajı devam eden bir iş. Dim Barajı’nda toplam 2 bin 478 hektar sulayacak kısmın 1172’sini inşallah yılsonunda bitiyor. Önümüzdeki yıl bin 172 hektara su vereceğiz. İkinci işimiz Alanya’da yine Yeniköy Barajımız var. İnşaatı devam ediyor. Bu barajın bitmesine yakın sulamasını da ihale edeceğiz. Yeniköy Barajı ile de bin 230 hektar alanı da sulayacağız. Onun haricinde Korkuteli Barajından sulamamız vardı. Modern açık kanaldan sulamaya çevirdik. Eksik kalan yerler için yeni bir ihale yaptık. O ihale kapsamında da iş devam ediyor. Yılsonunda da onu bitiyoruz. Aksu Çayı taşkın korumayı konuştuk. Önünüzdeki sene Haziran ayında devam ediyor. 52 km ana hat, yan kollarla 72 km2lik bir Aksu Çayı’nın güven içinde denize akacağı, hazine arazilerini toplulaştırmayla yaptık. Küçük Aksu Projemiz Gebiz’de devam eden projemiz. Bittiğinde yaklaşık 3 bin 500, 4 bin hektar yani 40 bin dönümlük bir araziyi sulayacak. Küçük Aksu Barajı’nda aynı zamanda enerji ve içme suyu amacımızda var. Gazipaşa Gökçeler Barajımız var. O barajı da bitirdik. Suyu tuttuk. Barajda su yükselmeye başlıyor. Onun sulaması devam ediyor. Bin 300 hektarlık alanı da aralık ayında bitireceğiz. Gazipaşa halkında da müjde olsun. Önümüzdeki sene Mayıs’ta sulama suyunu vereceğiz.
SU İLE İLGİLİ CİDDİ SIKINTI YAŞIYORUZ
Bu yıl su durumu nasıldı?
2 yıldır yüksek dağlarda kar olmayınca yeraltı suyu ve barajların dolması yönünde ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Sizin ekonomik olarak sulanabilir araziniz var. Arazinizde su olmasa nasıl sulayacaksınız. Bizim son 2 yıl kötü geçiyor.
2017 YILI YATIRIM BÜTÇEMİZ 300 MİLYON TL
2017 yılında toplam yatırım planınız bütçesi nedir?
300 milyon civarından yatırıma para ayırıyoruz. Barajlara, göletleri yapıyoruz.Bir de Karacaören Barajı’ndan Antalya’ya içme suyu getirdiğimiz bir projemiz var. Diğer bir işimiz de Alanya’da devam etmekte olan 2045 yılına kadar içme suyunu karşılayacak olan Alanya içme suyunda sona geldik. Büyük bir yatırım bu. Bizim Alanya içme suyu ile birlikte toplam 30 milyonluk bir yatırımımız var.
ÇÖZÜM KARACAÖREN BARAJI
Karacaören Barajı’ndan gelen suyun sağlıksız olduğu yönünde eleştiriler var.
DSİ, pis su içirmez. 43 km’ye yakın çelik borular bizim 8.052 metreküp su taşıyacak. Bunların her birinin çapı 85 metre. Burada çelik boru inşaatımız devam ediyor. Çelik boruda 13 km’lik kısmı döşedik. 43 km hat gelecek. Su yönetimi Genel Müdürlüğü diye bir müdürlüğümüz var. Özellikle Antalya içme suyu için Isparta Havzas’ındaki koruma tedbirleri ve alınacak önlemlerle ilgili bir eylem planı hazırladı. Bu planı Bakanımız ya onayladı ya da onaylayacak. Bizim bu inşaat devam ederken, Isparta’da belediyeler, dericilerinden tutun da atık su atan yerlerin hepsinin belli bir çizgiye gelmesini sağlayacak. ASAT şu anda yeraltı kuyuları ile mevcut içme suyu ihtiyacını karşılıyor. Bizim olmazsa olmazımız illaki bir yüzey suyu alternatifi bulmamız lazım. Antalya’da oluşacak nüfus ve ona yeterli olacak çözümler olmalı.
KUYUYA YÖNELİYORUZ
Her yıl Su Günü’nde tartışılır. Dünya’nın hiçbir yerinde yeraltı suyu kullanılmaz. Sadece afet savaş durumlarında kullanılır. Biz de neden sürekli yeraltı suyu kullanılıyor?
Yatırım bedelinin düşük olmasından dolayı kuyuya yöneliyoruz. DSİ’nin yapacağı tüm barajlarda içme suyu ile ilgili belediyeleri borçlandırırız. Siz önce bir protokol yapıyorsunuz. Onun kapsamında içme suyu ihtiyacı olduğunu ve işi istediğinizi aldıktan sonra devletin yatırım programına giriyor. Yeraltı suları daha pratik geliyor ama hiçbir zaman güvenilir su kaynağı değildir.
SUSUZ KÖYÜMÜZ VAR
Antalya’da susuz köyler var mı?
Evet var. Bazen inanın biz de çaresiz kalıyoruz. Adamın yüzey suyu yok. Dere yok. Yeraltı suyu bölge kuru çıkmıyor. Bir taşıma yoluyla başka bölgeden oraya su getirmek de maddi anlamda sıkıntı yaratıyor. Dağ köylerinden oluyor genelde. Bazılarına diyoruz kuru tarım yapacaksınız diye. Gölet talebi olan yerler var. Gidip, hemen bakıyoruz bir yıl boyunca. Şartlar uygunsa yapıyorsunuz.